Hans’ın ayağından çıkmış çıban
Çareyi Müslüman diyarında arar
Tıpkı masallarda ayının ayağına batan diken gibi
O yedi düvel çocuktan deva sorar
Kangal dosttur çocuğa
Yardım etmeye gitme der gibi etrafında koşar
Kendini boşa yorar…
Aşağılanmışlık psikolojisi
Demiş ya özledim seni dayı
İster istemez yıkar neyse ona karşı fobisi
Her ne kadar kötüleyen varsa da lobisi…
Yaşamak tatlı,
Bahar kokusu nefes
Her sağlıklı insanın hobisi
Kaldırım çiçeği gibi
Yıkılmadım ayaktayım der gülümser yaşama…
Erir Erciyes’in karı
Dökülür önüne kalan son varı
Yine kanar
Yelkenleri açar
Atlas okyanusun da Piri Reis arı
Son yemeğinini sömürene saçar…
Ye babam ye
Bedava ya, Darüşşafaka’nın yetimi gibi
Bulur şifayı…
Şarkısı olmuştur yaşadıkları
Mükemmeldir klibi
Her ülkede en üst sırada
Paraya para demez,
Şöhrete şöhret
Ağustos böceği….
O garibim çocuk
Soğukta bulamaz gocuk
Marsta yaşıyor gibi bakar yedi düvel
Dilinci gibi açar el
Sanırlar
Kahkahayı basarlar!
Belki çocuk açlıktan, soğuktan
Ne çok sebepten ölecektir
Ne kadar yaşasa o yardım ettiği
O da ölecektir…
Bulur ne ektiğini!
Yaşam üç gün fazla olsa ne olur ki
Lüks içinde eğlense dört gün mü solur ki
Toprak kimseye torpil geçmiyor
Veriyor yalnızca biçtiğini…
Ey Alaattinin Lambasını dahi saklayan toprak
Senin verdiklerinin sırrı içinde saklı
Sihrinde değil…
Saffet Kuramaz