ben bir Karadeniz kızıyım
ruhumun hudutsuz kıyılarında gezinen
içinde nice hüzünler barındıran
bazen coşkulu engin bir deniz
kendi içinde dalga dalga köpürüp taşan
bazen de hırçın bir anaforun gazabından
sürüklenmekten kurtulmaya çalışan
kimi zaman dalgaların kucağında
deli bir poyrazım esip geçen
kışta buz tutmuş gönülleri eriten
yazda buz gibi esip serinleten
kimi zaman da sessiz bir gemiyim
mavi suların akışına kendini bırakan
ay yüzüm hep güleçtir benim
yoktur hiç kimseye kötü bir sözüm
gitgide artıyor gamla,kederim
ağlar oldu,benden önce gülen gözlerim
derdimi içimdeki denize dökerim
kendimi dinlerken sükûnet içinde sessizce
sen kimsin diyorum kendime
ben ki;bir gülüşe aldanan
hüzünlerin kıskacında kıvranan
şarkılarla,türkülerle avunan
solan bir çiçeğim,yaprakları sararan