Çok seneler olduğu gibi bu sene de unutmadı bizi kestane ağacı. O iri ve lezzetli kestanelerinden bolca verdi. 

Önce süslendi-püslendi. Gelin gibi âdeta. Kış mevsiminin bitip de baharın başladığı günlerden başladı hazırlıklara. Geniş ve uzun yaprakları yeşillendi. Ardından yapraklarının arasından pamukumsu kısa dallar çıkardı. Sonra da kestane potakları...

Yıllara meydan okuyan ihtişamıyla yeniden karşımızdaydı kestane ağacı. Diğer tüm kestane ağaçları gibi. Her ağaç gibi.

Bu kestane ağacı bizim için özeldi. Evvela bizim eve çok yakındı. Sık sık ziyaret edip her seferinde tadı damağımızda kalan kestanelerinden topluyorduk. En önemlisi de kestane ağacı tüccarlarından kurtulmayı başarabilmişti. Hatta diğer hemcinslerinin göremediği ilgiyi bile görmüştü. Etrafı temizlenmiş, korumaya alınmış ve yaşamasına müsaade edilmişti.

Ve bir gün... Potağına sığmayan ilk kestanesini bırakıverdi toprağın yüzüne. Derken onu diğerleri takip etti. "Bu dünyada hiç bir lezzet daimî değildir" düstûrunca son kestanesini de son potağını da bıraktı dalından. Kestanelerini toplayıp afiyetle yiyenler hiç düşünmediler ne düşünür kestane ağacı. Bir teşekkür yahut övgü dolu bir kaç söz onun da hoşuna giderdi elbet. Kimin gitmez ki? 

Artık sonbaharın yerini yavaş yavaş hazan mevsimine bıraktığını o söyledi yine bize. İhtimal ilk yaprağı düşerken toprağa baharda yeniden dirilecek olmanın hüzünle karışık heyacanını yaşıyordu bir kez daha. Bizleri heyecanlandıran o ihtişamından eser yoktu artık. Bu dünyaya fakat insana özel bir vefasızlığı bir kez daha yaşıyordu son yaprağı da kendini terk ettiğinde. Bu haliyle kışın ortasında kimsesiz ve çıplak kalmış bir acüze gibi hüzün doluydu artık.

Dili yoktu fakat anlayabilen için ne çok şey anlatıyordu lisân-ı haliyle kestane ağacı. Diğer tüm ağaçlar gibi...
( Kestane Ağacı başlıklı yazı Recep K. tarafından 28.06.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu