Sevgili yazar dostum ne de güzel yazmışsınız, zaten siz hep yazdıklarınızı güzel yazarsınız, onun için diyorum ki ağzınıza, burnunuza, yüreğinize, gönlünüze, kaleminize, hatta tükenmez kaleminize, dolma kaleminize, kurşun kaleminize ayrı ayrı sağlıklar dilerim. Gazlı kaleminiz varsa tabi ki o kalemlerin on iki çeşit renkleri de vardır her renk gazlı kaleminize de ayrı ayrı sağlıklar sıhhatler dilerim...
Yazdıktan sonra kaleminizi iyi koruyun değerli dostum, yoksa kalem sağlığından oldu mu siz de sağlığınızdan olursunuz, diyeyim size... Kalemin sağlığını yitirmesi de sizin ruhsal bunalıma girmenize bile yol açar, benden söylemesi...
Yok olmadı, kalemlerinizin hepsi birden rahatsızlandı, kalemşorlar var onlar bir görsünler derim... Artık kalemlerinizi nasıl tedavi ederler bilemiyorum, ama güzel bir şeyler yaparlar kalemlerinize, sonrada tekrar herkesler kaleminize sağlık der sizlere...
Bir de takıldığım nokta, herkes kalemlere sağlık diliyor da silgileri unutuyor, es geçiyor, silgilerin başı kel mi? İnsan azıcık da silgilere ve kalemtıraşlara sağlık diler... Silgi ve kalemtıraş yardımcı olmasa kalemlerin ne hükmü olur ki? Değil mi ama?
Benim gibi bir çok arkadaşım bir dolu edebiyat sitelerinde yazılar yazıyor. Herkes de herkesin kalemine sağlık sıhhat dilemiyor. O zaman ne yapacağız? Yazdınız yazıyı da sayfaya yapıştırdınız kimse sizin kaleminize sağlık dilemezse siz kendi kalemlerinizi alın karşınıza, bir bir hepsine sağlıklar sıhhatler dileyin ki küsmesin kalemleriniz de size...
Yatarken de kalemlerinizi açıkta bırakmayın sakın, o da çok zararlı diyeyim size... Hele bir de pencere kapı açık kaldı mı sağlığı gider kalemlerin, sonrada doktor doktor gezmek zorunda kalırsanız ben de üzülürüm gerçekten... Arada televizyonun karşısına geçirip de Kalemiti Ceyn'in filmlerini de izlettirin kalemlerinize, daha sosyal olurlar... Bendeki de ne akıllar...