Sen unutulabilir misin koksa lavanta
Yar diyebilir misin sana almaktı hata
Her asır aşka erdi sen denizdin ben kara
Sen dizlerimi deniz suyuna karışmış say!
Her martının özgürce havaya tırmanışı,
Her dalganın köpürse sahilde çırpınışı,
Her ışının seyirde yakamoz salınışı,
Seni saracak, benden bir parçan kalmış gibi!
Deniz bedenin, mavi gözlerine vurgunum
Derinliğine batan sensizdir gecelerim…
Her dalgasında aşkın, adını hecelerim
Sevindikçe köpürür yazdığım dizelerim
Kaf dağından öteye aşar masum hislerim!
Ah Yalova! Sarsıldın, büyük depremde gördün
Boyun büktürdün, üzdün, üzdürdün, süründürdün…
Güneşi gizlemişsin, geceye dehşet ördün
Feryadımı çöl duydu aşkımı batırmışsın...
Oysa denizin benden hırçın karayı yuttu:
Elini tanıdığım tarihe daldırmışsın,
Orda doğmuş, büyümüş, prensese saldırmışsın
Resmine baka, baka gözlerimi kör ettin,
Beyhude çırpınışım sevgisini özlettin…
Alın yazısı dermiş sırlarımı dökmüşsün!
Dün kıyamet yaşattın, ciğerimi sökmüşsün
Bugünse boynu bükük derdimle bırakmışsın,
Pranga esaretinde, kısır aşk döngüsünde…
Ah yanında olsaydım, yar deyip sokulsaydım
Eskisi gibi sana sarılıp dokunsaydım...
Eylülde deniz değil, yağan yağmur olsaydım!
Düşen her damlasında tenini okşasaydım…
Suyunu soğuk sanıp titreyip üşümezdim,
Bırakırdım gönlüne hiçbir şey düşünmezdim,
Geçmişte özlem dolu sensiz geçen anlara
Kaderimmiş deyip de inan ki hiç küsmezdim...
Gözyaşına tutunup dudağında gülerdim
Elesteki ruhumu kumsalımda süslerdim!
Dalgaların vurdukça bir bir düşer şüheda
Masum hayallerimi neden yıktın Yalova…
Saffet Kuramaz