Mor bulutlar arşın, arşın
yükselir
Sarp kayalar acı, acı seslenir
Bahar gelir lâle sümbül süslenir
Goncalar açılınca gelirim.
Kuru sazlar çimen olur yeşerir
Yağmur yağar buzlar parça, parça çözülür
Coşkun sular ırmakları taşırır
Evimizi sel basarken gelirim.
Yaz güneşi ılım, ılım eritir
Akşam olur tepeleri tozpembeye boyatır
Ay doğar memleketi hatırlatır
Yıldızlar batınca gelirim.
Kış gelip dağlar beyazlaşınca
Kurtlar aç kalıp düz yerleri basınca
Yemek için adım, adım canlı arayınca
Kurtlara yem olmadan gelirim.
Kucak açar sarı, sarı yapraklar
Benliğini kaybedince güzelim ovalar
Ayrıyım sevgiliden gözlerim ağlar
Gözyaşlarım kuruyunca gelirim.
Sevmek hakkımdır dedim yıllarca
Susuz kaldım aşkımı bulamayınca
İsterim ki mezar taşım dikilince
Kefenimi almak için gelirim.
Evlenince o haberin isterim
Görmesin diye eller gözyaşımı
gizlerim
Sevdim bir kere ölene dek
beklerim
Beklersen duvağını takmak için
gelirim.
Olsan da bin defa ellerin
Teneffüs edince esen yellerin
Viran olan o güzelim hayallerin
Kokusunu almak için gelirim.
Çoluk çocuğun etrafını
saracaklar
Kimisi sana karıcığım kimisi
anacığım diyecekler
Onlar gönül bahçeni
süsleyecekler
Mutluluğunu görmek için gelirim.
Ahmet Çelik