Yaz geldi mi, kafamızı dinleyecek, sağlımıza iyi gelecek, kalbimize esenlik katacak, yeni dostluklar kuracağımız, bizim gibi insanların olduğu bir yeri hayal ederiz. Maddesel döngü içinde ki şehir yaşantısından kaçmak ve farklılık hissedeceğimiz, kendimizle baş başa kalacağımız düşünsel ve yaşamsal ortamı özleriz. 


Narven, Bolu’un doğu tarafında, ormanın içinde ve Gölcüğe, Yedi Göllere ve Abant’a yakın mesafede çok güzel kaplıca/dinlenme yeri. Orada yılın yedi gününü geçirdiğim bir devre mülküm var. İçinde eğlence alanları ve kaplıcası var. Bu sene dördüncü yılım ve her sene gelmeyi hayal ettiğimiz güzide bir yer.


Buraya kadar sorun da yok. Ancak her sene geldiğimde, 2-3 saat odanın temizlenmesini ve odaya girişimiz işkence halini aldı. Her sene geç gelmemize rağmen, geldiğimizde odanın temizlenmediği ve girişin yapılamadığı, sonucunda kavga dolu bir başlangıçla odaya girmek nasip oluyor. İlk gün odamda yalnızca 6 saat kalabiliyorum. son günde her ne kadar on ikide çıkmak mümkünse de havuzlar kapalı olduğu için, kalmanın bir manası da kalmıyor.  Odaya girdiğimde, odanın demirbaş malzemelerinde  aksaklıklar ve eksiklikler oluyor. Mesala çay demleme de kullandığımız ketil, geçen geldiğimde bozuktu. Bunun olması için ilgili kişileri aradığımda, depoda olmadığı ve kullanamayacağım konusu iki gün sonra bana bildirildi. Her defasında eksik olan demirbaş malzemeleri odaya almak için zaman ayırmak gerekiyor. Hele bir defasında benden önce kalan  kişi, odada bulunan havuzu yanlış kullandığı için, havuza gelen borular patlaşmış ve buna çözüm için, uzakta bir köşede, her yere uzak bir oda tahsis edilmek suretiyle çözüm önermişlerdi. Neden kabul edeyim bunu değil mi?


Ben yılın sekizinci aynında burada kalmama rağmen kulandığım tüketim malzemelerininin karşılığı olan sabit parayı peşin peşin yılın ilk ayında almaktadırlar. Eğer buna itiraz etsem ve ödemesem faiziyle benden alıyorlar. oysa ki saat 4 itibariyle odaya girmem gerektiğini ve giremediğim her saatin parasını ödemeleri gerektiğini söylediğimde buna duyarsız oluyorlar. Şikayet et, bunu ilgililer görür diyorlar. Ancak, bu güne kadar bizi arayıp, yahut yazıyla şikayetimize cevap verilmemiştir. Herhalde şikayeti okuyan kişiler, okuyup gülüyorlardır diye düşünüyorum. Çünkü her geldiğim dönemde aynı sıkıntılar hala devam ediyor. 


Japonyaya gittiğimde her öğlen yemeğinin fiyatı faks 500 Yendi. Domuz ürünleri yemek olarak geldiğinde yemezdim. Bir gün yine böyle olmuş, sadece yeşillik ve pirinç almıştım. Masaya oturduktan beş on dakika sonra oranın işletmecisi olan yetkili, kaç kere başını eğerek özür diledi bilmiyorum ve dedi ki, siz 500 Yen ödemenize rağmen 100 Yenlik yemek yiyorsunuz, lütfen bu 400 Yeni alın. Bu parayı vermekte geciktiğimiz için özür diliyorum. Bu devre mülkte yaşadıklarımı görünce, Japonya neden gelişmiş ülkelerden biri şaşmıyorum. Bizim bu adaletsizliğimiz, kalmadığımız saatin bedelinin ödenmediği  sonucunda, gelişmiş ülkeler içinde olmamız mümkün mü? Adalet mülkün temelidir mantığı sadece lafta kalmış, Kur’anda söylendiği gibi hakkıyla ticaret yapın  denilmesine rağmen biz adaletsizliği gelenek haline getirmişiz. 


Bu sene kavga etmeyim diye, geçen sene yaşadıklarımı yaşamayım düşüncesi ile geldiğim Narven Termal Kasabasında yine aynılarını yaşadım. Yed günün ilk günü sinir harbiyle geçti ve o tek günü mahvettim yetkililer sayesinde…  Bu şikayetimi en tepedekiler okusun diye bu yazıyı sunuyorum okumanıza.  Narven gibi devre mülk hizmeti verilen yerlerde karşılaşılsan serüven nerdeyse birbirine benziyor. Bunu okuyan olarak belki desizde aynılarını yaşamışımızdır. 


Daha önceki yıllara hizmet için verilen parayı verdiğimde bir faiz konusu olmazken, bu geldiğimde faiz dayatması yapılması zülümden başka bir şey değildir. Bu konuda o kadar titiz olmama rağmen, bu bozulmuş düzende maalesef faiz vermek zorunda bırakıldım. Bilmemeliler ki aldıkları bu faiz kendi kazançları yok edecektir. Bunu Kur’an göre söylüyorum. Bu duruma alet ettikleri için Allah benide affetsin. Amin!


Umarım bu yazımı bu kişiler okur, Ya da okuyanlar böyle yerleri alırken, bu tür sorunları en başından çözecek sözleşmelere imza atarlar. Ben üklemde koyun gibi nerede yayılacağı, ne kadar otlayacağı ve ben ne dersem o hizmete razı ol imajını kabul etmemekteyim. Sesimiz çıktıkça o insanlarda bu tür çözümsüzlüklere çözüm bulurlar diye düşünüyorum. 


Yalnızca huzur istiyorum. Ne kavga etmek ne de haklarımı arayacağım olayların içine olmak mı, asla…   


Saffet Kuramaz

( Narven Termal Kasabası başlıklı yazı safdeha tarafından 27.07.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu