20. Yüzyıl yıldırım hızıyla geldi geçti, mazlumların da, gariplerin de, fakirlerin de bir taraflarını deldi geçti... 21. Yüzyıl da akıp gidiyor. Zaman dilimleri olarak aylara, senelere yetişmek mümkün değil... İnsanlığımızı yitiriyoruz, günah denizinde boğuluyor adeta insanoğlu... Hiç düşünmeden canileşip adam öldürüyorlar, kadınlara tecavüz ediyorlar, banka soyuyorlar, uyuşturucu satıyorlar, kullanıyorlar, insanları zehirliyorlar. Silah kaçakçılığı yapıyorlar...

Velhasılı birçokları günahlardan elini çekmeyi bırak, günahlarda ısrar ediyor. Ama büyük yüzdemizde kendini hiç cehenneme layık görmüyor. ’’Yok yahu yanmam ben, Allah beni niye yaksın ki ateşlerde, zalim mi Allah o kadar?’’ Şunu akıldan çıkartmamak lazım. Sen zalim isen Allah’da sana zalim. ’’Kim bir insanı haksız yere öldürür ise, bütün insanlığı öldürmüş gibidir.’’ varacağı yer cehennemdir... Yanlışlıkla olan ölümlerde, kaza gibi durumlarda da kısas var Kur’an da ayetlerde geçer...

Her Allah’ın günü sarhoş geziyor musun? Faiz denen illetten bir türlü kurtulamıyor musun? Oruçlarında eksiklik, namazlarında eksiklik, kul hakkı da yemişsin, yetim malına haksız yere, sahip olmuşsun, ama yine de cenneti bekliyorsun Rahman ve Rahim olan Allah’dan... ’’Olsun canım ne olacak ki beni mi af etmeyecek Allah cc. içerim, hovardalık da yaparım - Zinanın başka adı hovardalık - Az biraz yanar da çıkarım cehennemden nasılsa.’’ Bu tip düşünce şekli ve mantığı kesinlikle yanlıştır, bunu unutmamalı... Sağ taraftan sevap yazdırır, sol taraftan da sildiririm, diye bir şey yok...

Tövbe kapısı açıktır tabi ki inananlar için, ancak tövbeyi de son nefese bırakmamalı derler... Tövbe dil ile söylenip, kalp ile de tasdik edildiği ve daha önce işlenmiş olan günah tekrar edilmediği müddetçe kişiye bir fayda sağlar ve rahmet kapılarını açar... Yoksa her gün içki içip, sabah ayılınca tövbe etmek, yine akşam zina yapıp, gündüz ben pişman oldum tövbeler olsun demek, ertesi gün yine aynı eyleme devam etmek, sadece dini ve Yüce Yaratıcı Allah’ı hafife almak demektir ki bunun hiç af edilir yanı yoktur...

Ne kadar namaz kılarsan kıl, zekat verirsen ver, oruç tutarsan tut, kimse kendini cennetlik görmemeli... Peygamberler dışında hepimiz günahkar kullarız... Ebu Eyyub’un rivayet ettiği şu hadiste Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed sav. şöyle buyurmuştur. “Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teâlâ Hazretleri sizi helâk eder ve yerinize, günah işleyecek, fakat tövbeleri sebebiyle mağfiret edeceği kimseler yaratırdı.” Yine de ümit hep var olacak ve çabalayacağız cenneti ve Rabbımızın rızasını kazanmak için... Allah bizi de af edilecekler zümresi arasına katsın dileyelim ki...
( En Günahkrımız Bile Af Bekliyor başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 5.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu