Milli Kimliğimizi Kaybediyoruz



Yüzyıllardır süren bir kimlik bunalımına uğramışız. Her geçen gün hızla kimlik kaybını yaşıyoruz. Düne göre bugün bir başka toplum olmuşuz. Dedelerimiz torunlarını beğenmiyorlardı, şimdi babalar oğullarını beğenmemeye başladılar. Hızla yaşanan bir başkalaşım - yozlaşma var. Avrupa trenine bindik inmeyiz diyenler bu yozlaşmaya ne tedbir aldılar, bilemiyoruz. Erozyon kaybı gibi bir kültür erozyonu kaybımız var. Şimdi bambaşka bir toplum oluverdik.

Milli ruhu kimse önemsemiyor. Oysa her geçen gün milli ruhun bir kaybıdır. Türk Milliyetçiliğini yaşatan ve devleti ayakta tutan bu milli kimlik zedelenmeye başlamıştır. Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde bizi dimdik ayağa kaldıran bu ruhu ne yazık ki, bugün koruyamaz olmuşuz.
Mustafa Kemal Atatürk’de esas olan bu milli kimlik, bizimle kendini yok oluşa doğru sürüklüyor. Ömer Seyfettinlerle, Yahya Kemallerle, Mehmet Eminlerle, Mehmet Akiflerle haykıran ve İstiklal Savaşını kazandıran milli ruhu bugün, arasanız da bulamayacak haldesiniz!

"Çanakkale Geçilmez!" dedirten ruh, bugün her şeyi ile tartışılır hale gelmiştir. Çanakkale’de destanlaşan ve kanlarıyla bu vatanı koruyan, Milli Mücadele’nin vatanseverlik ruhu bizi bugünlere taşımıştır. O şehitlerin kanıyla huzur bulmuşuzdur. O ruh sayesinde bugün Anadolu’da saglık içinde yaşıyoruz.

Milli Mücadele’de şehit düşen Mehmetçiklerin kanı henüz kurumadan, bu vatanı dimdik ayakta tutan değerler maalesef çok büyük yaralar almaya başlamıştır.Şimdilerde Milli ve manevi değerleri tartışan, al aşağı eden bir nesil türedi. 1960’ lı yıllardan 1980 ’li yıllara kadar uyandırmaya çalışılan ruha da siyaset bulaştı.Çalışmalar malesef vatan bölme faaliyetlerine dönüştü.

1980 sonrası bu kardeş kavgaları durdurulunca gençlik bir bunalıma girdi. Milliyetçilik akımını durdururken, bunun yerine idame ettireceğimiz düşünceyi oluşturamadık.Vatan- Millet- Sakarya edebiyatını susturduk amma, onun yerini neyle dolduracaktık? Bunu düşünemedik.
İşte bu noktada milli kimliğin erozyonu başladı. Türk gençleri maalesef kimlik bunalımına girdiler. Bu ruhu alevlendiremediğimiz sürece yozlaşma devam edecek ve nesiller arası bir zıtlaşma doğacaktır.

Bir grup televole gençliği ise, Çanakkale şehitlerinin kanları üzerinde zevk-ü sefaya daldılar. Çanakkale ruhunu öldürmek için milli ve manevi değerleri ayaklar altına alarak çılgınlaştılar ve dünü inkara kalkıştılar.
Hatta düne küfredenler bile türedi. Bu inkar bir noktada ihanet derecesine ulaştı. Kendini bilmez, atasını tanımaz olarak yetişen çılgın gençlik Avrupa hippilerinin modasına kapılıp yozlaştıkça yozlaştılar. Kutsal değerler adına hiçbir şey bırakmadan hepsini ayaklar altına aldılar. Bu başkalaşım toplu intihar noktasına geldi..

1960’lı yılların Türk Milliyetçiliğini savunan gençleri bugün 50-60 yaşlarında ve dünün hayalleri ile yaşıyorlar.

Oyunların, istismarların ve siyasi çıkarların kurbanı olduklarına da pişman gözüküyorlar! Ama bedenlerindeki milli kimlik onları gururla dimdik ayakta tutmaya devam ediyor!. M. Kemal Atatürk’ün her gittiği yerde terennüm ettiği milli ruhu bir çokları görmemezlikten gelip bizi ve Atatürk’ü yanlış tanıtmaya yeltenmediler. Atatürk’deki milli ruhu ve uyanışı dahi istismar ettiler.

Bugün gençlerimiz, kızlarımız, oğullarımız milli kimliğini kaybetmeye başladılar. Devleti ayakta tutan bu milli benlik yara aldıkça devlet bünyesi zayıfladı. Rüşvetin de, soygunun da, istismarın da kaynağı oldular. Güçlü devlet, güçlü politika, milli devlet kavramlarını tartışırken "Devlet Babanın" gücünü tartışır hale geldik.Oysa gençlerimize kazandıracağımız ruh bizi dimdik ayakta tutacak ona bu milli ruhtu!...

Kimliğimizi kaybedip kendimizi aramaya çıktığımız gün yok oluş kavramı başladı.
Bana göre milli uyanışın ve şahlanışın kaynağı bu milli ruh olmalıdır. Atatürle başlayan Vatan- Millet kavramını, devlete sahip çıkma kavramını çocuklarımıza verebilseydik, kimse devletine, polisine ve askerine düşman hale gelmezdi, onlara silah çekmezdi. Ve bu şanlı devlet dünyanın en güçlü devleti olurdu.

Cennet Anadolu’yu koruyabilmenin tek şartı işte bu milli kimlik ruhu olmalı...Kardeşlik ve beraberlik ruhu!..
Milli kimliğinden yoksun gençlerle yarınlar kolay kazanılamayacaktır. Bunu unutmayalım!...
Anadolu ya ve Anadolu’ nun kardeşliğini koruyanlara selam olsun!
Ahmet SARGIN
Yozgat Şairler Yazarlar Birliği Başkanı
( Milli Kimliğimizi Kaybediyoruz başlıklı yazı Ahmet SARGIN tarafından 21.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu