Gelin adayı damata kahve ikram edecek, kahvenin içine tuz dolduruyor … Damat eli yüzü kırışsa da, içiyor kahveyi. Hani mutluluk adına yapılan bütün şeyler…
Irak’a giren tüm toprak isteyen devletlerin askerleri, Irak halkının kanına tuz dökmekte…Ölenlere aldırmadan, cinayetlerinin sebebinin o halkın mutluluğu için yapıldığını iddia ediyorlar. Damadın kızı istediği kahve gibi…
O topraklarda yağmur yağmıyor gökten kan akıyor, hem de oluk oluk… O topraklarda bırak mutluluğu, acı çekmek bile haram. İnsanın toprakta yürüyen karınca kadar değeri yok. Öldürmekle ünlenen zalimin sahte kahramanı ölünce kıyamet kopuyor. Hani öldürmenin savunması mı olur ki … Kimin kimi öldürmeye hakkı var ki… O sahte kahramanların öldürdüğü insanlar intikam bile almaya mecali yok, hak aramaya nefesi bile yetmiyor, bir bombanın patladığı ve son nefesin verildiği çöl topraklarında, mezarı bile olmadan toprak olup çürüyor.
Zalimi zalime musallat eder diyor Kur’an, Allah’ın sözü…İki zalim karşı karşıya geliyor, elinde silahları sen öldürme ben öldüreyim diyor sanki… O toprakta çürüyen masumların üstünde zalimlerin cesetleri diziliyor. O iki bedenin bir araya gelmesi, zalime nasıl bir adalet Ya Rabbi… Hak yerini buluyor! Onlar ilahi mahşerde, Rabbimin huzurunda sorgulanıyorlar, kim haklıysa hakkını alıyor. Artık dönüşü yok bu yolun da!
Şimdi de ağza alınan üçüncü dünya savaşı söylemleri… Ağza bile alınmayacak, korkunç bir senaryo bu… İki zalim, eğer intikam alacaklarsa, birbirleriyle hesaplaşsın. Bunun tozunu etrafına savurmaya, başkalarını yakmaya çalışmasınlar. Bu tabi benim temennim ve duam. Artık masumların ölmediği, onların bilinçlendiği, adaletin koruyucusu olduğu, Kur’an öğütlerinin hakim olduğu… Peygamberin yaşattığı asr-ı saadet nuruyla İslam erleri gezsin yine o topraklarda!
Ben üçüncü dünya savaşı çıksın istemiyorum, Allah korusun. Ancak, bu sertleşmenin acısını dünya insanı parasının pul olmasıyla, altının, doların… Artmasıyla ödüyor bile. Allah sonumuzu hayr etsin inşallah.
Yaşasın zalimlere cehennem…
Saffet Kuramaz