üşüyen yüreğime karlar yağarken
kaybolduğunu bilmediğim doğu'mdan
sen seyirlik güneş gibi
masmavi batıyorsun bulutlar ardından
bensizlik baharına
gittin duragan ânları serperek yollara
sen bir ömür gül
dizelere sığmadan ışık ol şiirlere
ve asılsın edebîyat tanrısıyla ilhâmlara
vuslat hicranı duyumsayan aşklar başlığına
uyurken sen her vakit düş koruluğumda
kekeme kuşların kanadını kırdım menekşe dalında
kadife sesli desenlerin döküldü yüzümün gam'ze'lil yanına
beni şu ayrılığın hicran ağrısıyla ezildiğim hâllere düçar eyledin de bilmedin
ve gözlerini sonsuzuma kapadın mum çiçeği kokusuyla
ya da sana benzeyen sessiz cehennemdi sır'atı koşarken incinen nevbahar
huri kıyafetiyle görmek isterdim irem bahçesinde avcum içine sıkıca tutunmuş beyaz ellerin