Yolunu şaşırıp da, bana yolunu soran.
Her haliyle bizardan davacıyım Hakim bey.
Şiir diye her gece, kafa yaran, göz yaran.
Şairlerden yazardan davacıyım Hakim bey.
Sülalece toplanıp, baba, kız, amca yeğen.
Yoksula acımayıp, yetim hakkını yiyen.
Parayı istifleyip, daha da olsun diyen.
Napolyon'dan Sezar'dan davacıyım Hakim bey.
Üç kuruşluk ürünü, süsleyip beşe satan.
Fıkaranın aşına, sınırsız vergi katan.
Cebimdeki paranın kat kat üstünde tutan.
Çarşılardan pazardan davacıyım Hakim bey.
Vurguncu, soyguncusu, trafik belasıyla.
Girmeye tiksindiğim ücretli helasıyla.
Kanımızı emenin, dünyalık selasıyla.
Şehir denen mezardan davacıyım Hakim bey.
Hastahane yolunun cebimde acısından.
Torpilli vatandaşın, kardeşi bacısından.
Utanmayı bilmeyen akılın cücesinden.
Gözlerini süzerden davacıyım Hakim bey.
Yemyeşil dağlarımı, yakıp çöle çeviren.
Yaş ağaca kıyıp da, odun için deviren.
Oksijensiz bırakıp, içimizi kavuran.
Marangozdan, hızardan davacıyım Hakim bey.
Taraf tutan medyaya çanak tutan kolların.
Rant için ezber bozup, dolandıran kulların.
İki kamyon geçince bozulan şu yolların,
Çamurunda yüzerden davacıyım Hakim bey.
Melankolik hallerle her dem hüznü yaşayan.
Habersiz sevdaları, gizemlice boşayan.
Bırakın ki sevmeyi, kendini zor taşıyan.
Hayatından bezerden davacıyım Hakim bey.
Palazlandı hainler, ayak dedik baş oldu.
Emperyalin itleri, gözümüzde yaş oldu.
Kan kokuyor tüm dünya, barış artık düş oldu.
Bir yalancı hazardan davacıyım Hakim bey.
Göz var izan var diyen göze isyan ettiren.
Yeter artık dedirtip, bize isyan ettiren.
Sözün bittiği yerde söze isyan ettiren.
Canımızı üzerden davacıyım Hakim bey.
Gözü üstümde olup, hasetinden çatlayan.
Şeytanla bağdaş kurup, cinlerle ip atlayan.
Başımızda dolaşıp, kurşun gibi patlayan.
O kem gözlü nazardan davacıyım Hakim bey.
Kul Fikret'im eğilmem, kan uykuda değilim.
Düzenbaza, haine asla olmaz meğilim.
Uyuyoruz milletçe, kızım, anam, oğulum.
Cümle uyur gezerden davacıyım Hakim bey.
Mehmet Fikret ÜNALAN
20 Ocak 2020 Saat 21.45
Güzelçamlı/Kuşadası
