Ben üşüyordum dünyam sancı çekerken
Çingene falcı baklayı yere atıp duruyordu
Gönlüme bir ay doğduğunu görüyordu
Samanyolu çok ters düşer açıma
Eridin girerken sıvı biçime
Güneş sisteminden kaçıp içime
Aktığın gün o gün iyi ki doğdun
Bir gün masallardan kaçıp teneffüse gelmişti
Gözünün birine güneş birine ay girmişti
On altı yaşındayken benim dünyama doğmuştu
Bağrıma bastığımda sol döşümden emmişti
Harabe olmuştu gönlümün evi
Uyandırmak için uyuyan devi
Közlerde kızartıp içime çivi
Çaktığın gün o gün iyi ki doğdun
Nasılda açmıştı rengârenk çiçekler, üstünde gezerdi böcekler
Kim derdi ki cemrenin hepsi bir düşecek
Buzlar eriyecek kuşlar cıcıl cıvıl ötecek,
Kuru ağaç meyve verecek
Bir elinde bahar diğerinde yaz
Nereye kaybolup gitmişti ayaz
Ay bekledim güneşle saldı niyaz
Yaktığın gün o gün iyi ki doğdun
Göz göze tutuşunca ateşten çıkıp geri ateşe aktım
Gündüz içimi ısıttın kan tere battım
Her gece karanlıkta ışığını yaktım
Yıldızlarla senli sohbetler yaptım
Hem gecemde vardın hem gündüzümde
Dışımda değildin içte özümde
Yaktın gönlümü kışımda güzümde
Baktığın gün o gün iyi ki doğdun
Bir gün sevdiğim önce karakışla güzü davet etmişti
Sonra kocaman bir hasreti döşüme yatırıp
Kendi eline bir biberon alıp geri masallara gitmişti
Gündüz güneş kararmış gece de ay yitmişti ben üşüyordum
Bana sırt, yüzünü ele dönünce
Donmuştum güneşin batıp sönünce
Yaşarken toprağın içine gömünce
Ektiğin gün o gün iyi ki doğdun