Çektin beni çevrende
dönerim de dönerim.
Yörüngene takıldım
Samanyolu gibisin.
Her gün,her an, her
lahza, her dakika anarım.
Ben bedenim sağıysam,
sen de solu gibisin.
Yeraltından yol bulup
doğan Dumlu Dağı’ndan.
Kıvrılarak geçerken
Erzurum’un Sağından.
Suyunu akıtarak
Erzincan’ın bağından.
Kalbime doğru akan,
Fırat kolu gibisin.
Prenses mi? Melek mi?
Yoksa huri mi adın?
Öncesini tanıma, ben
olayım miladın.
Ne reçel, ne şekerde
bulunmaz ki tadın.
Hiçbir şeye benzemez
anzer balı gibisin.
Namın almış yürümüş
birçok izellik sende.
Allah’ım bağışlamış bin
bir özellik sende.
Temaşaya doyamam türlü
güzellik sende.
Isparta’da yetişen
sevda gülü gibisin.
Seni çok seviyorum,
bunu herkes biliyor.
Yoksan eğer yanımda,
aklım sende kalıyor.
Tencere yuvarlanıp
kapağını buluyor.
Ben bayrağın beyazı,
sense alı gibisin.
Iki el, on parmakta ne
hünerler yüklüdür.
Kalpteki güzelliğe,
güzel ahlak eklidir.
Sende daha bilinmez ne
esrarlar saklıdır.
Her yönün başka güzel,
sanki bolu gibisin.
İyi ki dünyamdasın, her
an bunu der dilim.
Her zaman ve her yerde,
sensin kanadım, kolum.
Sen olmasan ne olur?
Bilmem ki benim halim.
Her zaman tutunacak,
hayat dalı gibisin.