SADİ IRMAK KİMDİR
Ahmet AYAZ
Gaziantep Günneş Gazetesi 10 Marrt
2020
Saygıdeğer okurlarım, bugün
sohbet köşemde önemli devlet
adamlarımızdan birisi olan Prof. Sadi Irmaktan söz etmek istedim.
Devlet
adamı, başbakan, bilim adamı, tıp profesörü, yazar (D. 15 Mayıs1904, Seydişehir
/ Konya – Ö. 11 Kasım 1990, İstanbul). Tam adı Mahmut Sadi Irmak olup, Prof. Dr. Yakut Irmak Özden ile eski milletvekillerinden
Sabri Irmak’ın babalarıdır. Rüştiye (ortaokul)’yi ve Konya Sultanisi (Lisesi)’ni
birincilikle bitirdikten sonra biyoloji öğretmeni oldu. Öğretmenlik yaptığı
yıllarda bir süre
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okudu. 1930’da Berlin Üniversitesi Tıp
Fakültesini bitirdi. Hagen ve Düsseldorf hastanelerinde asistan olarak çalıştı. 1931
yılında Türkiye’ye döndüğünde Ankara Hükümet Tabipliği ve Gazi Terbiye
Enstitüsü biyoloji öğretmenliği görevlerinde bulundu. 1933’te İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde fizyoloji
doçenti, 1940’ta profesör oldu.
1943’te
CHP listesinden Konya Milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. Aynı yıl Halkevleri
Yüksek Danışma Kurulu Başkanlığına, ardından CHP Diyarbakır Bölge
Müfettişliğine getirildi. 1943’te
Konya’dan milletvekili seçildi. 1945’te ilk çalışma bakanı olarak görev yaptı.
1950’de siyasi hayattan ayrılarak bir süre Münih Üniversitesinde çalıştı.
1953’te İstanbul Tıp Fakültesinde
fizyoloji kürsüsü başkanı, 1956’da ordinaryüs profesör oldu. Politikadan uzun yıllar uzak kaldıktan
sonra, 8 Haziran 1974’te Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından Kontenjan
Senatörü seçilerek yeniden parlamentoya girdi. Ayrıca 1981-83 yılları arasında
Danışma Meclisi Konya üyeliği yaptı.
CHP Lideri Bülent Ecevit’in başbakanlığında 1974 yılında,
Necmettin Erbakan’ın liderliğindeki Milli Selamet Partisi (MSP) ile kurduğu
koalisyon hükümetinin sona ermesiyle, Sadi Irmak başkanlığında bir hükümetin
kurulması formülü ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Korutürk’ün bu doğrultudaki
çalışmaları sonucu, Necmettin Erbakan dışındaki liderlerin oluru alınarak, 17
Kasım 1974 tarihinde Prof. Sadi Irmak başbakanlığında, bir “teknokratlar”
hükümeti kuruldu ise de Sadi Irmak Hükümeti, Meclisteki ilk oylamada güvensizlik
oyu alınca hükümet krizi devam etti. Kurduğu hükümet güvenoyu alamamasına rağmen dört buçuk
ay bu görevde kaldı.
Milletvekillerinin büyük çoğunluğu destek vermediğinden uzun
ömürlü olamayan Sadi Irmak hükümeti, kısa bir süre sonra yerini Süleyman
Demirel başbakanlığında 31 Mart 1975’te kurulan ilk “Milliyetçi Cephe
Hükümeti”ne bıraktı.
Sadi
Irmak, 12 Eylül (1980) askeri darbesinden sonra, 15 Ekim 1981’de kurulan
Danışma Meclisi’ne Konya temsilcisi olarak atandı ve 27 Ekim’de bu meclisin
başkanlığına seçildi. Irmak’ın bu görevi 4 Aralık 1983’e kadar devam etti.
Prof.
Dr. Sadi Irmak, 11 Kasım 1990 tarihinde İstanbul’da öldü ve Aşiyan
Mezarlığı’nda toprağa verildi. Almanca, Fransızca ve Arapça bilen Irmak
ulusal ve uluslararası önemli tıp derneklerine üyeydi. Çeşitli konularda özgün
eserleri ve çevirileri vardır. Mevlâna ve Yunus Emre hakkında da çalışmalar
yapmıştır. 1945 Goethe Madalyası sahibidir. Türkiye Gazeteciler Odası üyesiydi.
ESERLERİ:
Leonardo
da Vinci (1943), Kendimize Doğru Memleketimizin Bazı Meseleleri (1943), İslâm
Tarihi (2 cilt, 1965), Devrim Tarihi (1967), Atatürk Devrimleri Tarihi
(Cumhuriyetin 50. Yılına Armağan, 1973), Cumhuriyet’in 50. Yılında İstanbul
Üniversitesi (1973), Atatürk ve Çevresi (Türkiye Cumhuriyetinin 50. Yılı
Dolayısıyla, 1974), Atatürk Devrimlerinin Karakteri (Türkiye Cumhuriyetinin 50.
Yılı Dolayısıyla, 1974), Dünya Nereye Gidiyor: Liderlerle Görüşmeler (1976),
Atatürk Devrimleri Tarihi (Atatürk’ün Doğumunun 100. Yılı Anısı, 1981), Atatürk
Etki ve Yankıları (1981), Atatürk ve Türkiye’de Çağdaşlaşma Atılımları (1981),
Atatürk Yaşamı ve Eseri (1981), Atatürk’ten Anılar (Atatürk’e 100. Yılda Ajans
- Türk’ten Armağan, 1982), Alfabetik Sağlık
Kılavuzu (1984), İlk
Mücahitler- Millî Mücadele’de Atatürk’ün Çevresi (1986), Toplumumuzun
Bunalımlarından Korunması ve Mutluluğu İçin Atatürk Yolu (1986), Kemal Atatürk
Leben und W erk des Gründers Der Neuen Türkei und des Fahnentraegers des
Antiimperialismus (1989), Zerdüşt Böyle Dedi (F. Nietsche’den çev, tsz).