Irk, dil, din ayırmadan herkesi evde kalmaya mecbur etti
Zengin ve fakir ayırt etmeden mikrobunu bulaştırdı ve yayıldı
Para verip en lüks yataklarda ve imkanlarda tedavi olmasına rağmen misafir olduğu kişinin yaşamasına izin vermedi.
Kimse ayrılığa düşmedi onun yüzünden, herkesi aynı fikirde ve ondan nasıl kurtuluruz diye ortak noktada buluşturdu.
Karada, denizde, havada nerede olursa olsun varlığını hissettirdi.
Yayılırken amacı ne sömürüydü, ne de bir çıkar peşindeydi.
Aleni meydan okuyordu, ani baskın yapıp, bombalar yağdırıp ne öldürüyor ne de düşmanını hicrete zorluyor, yerinden yurdundan ediyordu… Aksine evine hapsediyordu. Ben burdayım, haydi yenebilirseniz ve bana meydan okuyabilirseniz okuyun diyordu.
Dosdoğruydu. kendisinde ki fıtrat neyse ona ihanet etmiyordu.
Asla yalan söylemiyordu, kandırmıyordu, talan etmiyordu.
Kimseyi ayırmıyordu, torpil nedir bilmiyordu. Kendisinden başka gücü kabul etmiyordu.
Sanki kardeşliğin olması gerektiğini, herkesin Adem ve Havvanın çocukları olduğunu ve yalnızca Allah’a inanıp ona ibadet etmesi gerektiğine işaret ediyordu.
Eğer dünya insanının birbiriyle dayanışma içinde olmazsa yenilmeyeceğini anlatıyordu.
Her vesilede nükleer silahlar ile tehdit eden yedi düvele, haydi patlat silahını da beni öldür öldürebilirsin diye tehdit ediyordu… Bana karşı silah üret üretebiliyorsan diye tehdit ediyordu.
Öyle bir adalet anlayışı vardı ki, alıştığınız dünya düzenini değiştirmezseniz, ben sizi yok edeceğim diyordu.
Özellikle zalimler ilk önce nasibini aldılar. Panik oldular… Acaba ölecek miyiz diye dehşete kapıldılar. Daha önce verdikleri dehşetin nasıl bir şey olduğunu öğrendiler.
Ne kadar korkutucu olsa da, Koronavirüs dünyayı dize getirdi adaleti ile. Aramızdan ayrılmak istemiyor, korku yaymaya devam ediyor. Zalim dünya düzeni değişene kadar da aramızda kalacağa benziyor. Hani deprem ve ölen terörist haberleri bile artık ilgimizi çekmiyor. Herkes unuttuğu Rabbini hatırladı. Dua kuyruğuna girdiler, ama evlerinde… Hiçbir cami, kilise, havra, temple açık değil. Vatikan videokonferans ile pazar ayini yapıyor. Kabe kapalı, kuşlar tavaf ediyor. Yani yaratıcı diyor ki, kalbinizi kine, düşmanlığa, günahkar hastalığına kapatın ve tövbe ederek temizlenip bana dönün diyor. Sizi yaşatan da öldüren de benim, anlayın artık diyor.
Koronavirüs bir peygamber edasıyla insanlığa Rabbimin mesajını iletiyor. Elbette her değişim acılı olur, korku verir ve bir zamnı vardır. İnsanlık değişmek zorunda. Bu dünyada ki insanın varlığı şeytana hizmet değil, yalnızca Allah’a kul olmak… Bu mesajı anlamazsak belki de Koranavirüs ile kıyamet kopacak, Allah korusun. Virüsün adaletine güvenin ve hemen değişin. Kardeş olun… Birbirinizi sevin, Kur’ana ve sünnete göre yaşayın ve Rabbinize dönün.
Eğer böyle hızla virüs yayılmaya devam ederse, psikolojimizin vay haline… Hani uçurumdan bile atlayacak ne takat ne de gidecek yer bulamayacağız, vahşetinden ve adaletinden.
Saffet Kuramaz