İnanmayacaksın belki ama uzun yıllar önce,
Öyle bir bayram yaşadık ki;
O bayram kimse kimseyi ziyarete gidememişti çocuk.
Olur mu öyle şey deme sakın,
Hiç unutmam bayram sabahı Ananen ile ağlamıştık.
Bir hastalık yayılmıştı dünyaya,
Herkes maskeyle dolaşır,
zaman zaman sokağa çıkmak bile,
Sağlığımız için kısıtlanırdı.
İşte o günlerde yaşadık bu bayramı.
Arife günüyle birlikte tüm Türkiye'de insanların,
Sokağa çıkması yasaklanmıştı.
Ne kimseye çikolata, tatlı, ne de kimseye,
Türk kahvesi ikram edemeyecektik.
Dahası ne kimsenin elini öpebilecek, ne de kimse elimizi öpecekti.
Şair arkadaşlarım ve ben
Günlerce, aylarca bu konuyu yazdık.
Şiirler, yazılar hep bu hastalıktan söz ederken,
Birazda kendimizi sorgulamaya başladık,
Evlere kapanınca unuttuğumuz bir çok değeri hatırladık.
İnanmayacaksın Çocuk
Hepimiz içimizdeki acıyı bir birimizden saklıyor,
Mutlu görünmeye çalışıyorduk.
Aslında yarınlarımız için sizler için bu gerekliydi
Ve umudumuzu hiç yitirmemiştik.
O günlerde sen yeni yeni konuşmaya başlamıştın.
Aslında tam oyun çağındı,
Ama balkondan öteye çıkma şansın yoktu.
Arada devlet baba çocuklar için izin verir,
Annen baban o saatlerde seni hemen dolaşmaya çıkarırdı.
Ve en önemlisi çocuk
Çok zor bir bayramdı.
Bayramları bayram yapan, sarılmak, kucaklaşmak,
Hediyeler vermek, el öpmektir.
İşte biz bunların hepsinden o bayram mahrum kaldık.
Hayatımıza çeşitli kavramlar girmişti,
Bir sürü tıbbi terim öğrenmiştik.
Herkes çeşitli fikirler öne sürüyor,
Bilim adamları bazen karamsar tablo çiziyor,
Bazende umut veriyordu.
Ama evde kaldığımız günlerde,
Hayatın kıymetini çok daha iyi anlamıştık.
Bir çoğumuz çok az şeye sahip olduğumuzu düşünürken,
Aslında ne çok şeye sahip olduğumuzu öğrenmiştik.
Kısacası hepimiz bir iç hesaplaşma yapma fırsatı bulmuştuk.
Çok insanlar yitirdik, çok canlar gitti,
Ama bir şekilde aştık o günleri çocuk.
Normalleşme dediler, sonra her şey normale döndü.
Ama artık hiç bir şey eskisi gibi değildi.
Yeni normalleşme dediler adına.
Sen çok akıllı bir çocuksun, eminim bir şeyler hissetmişsindir.
Ancak burada yazdıklarımı büyüdüğünde anlayacaksın.
Sizler bizim gibi yapmayın, dünyayı hor kullanmayın.
Doğayı güzellikleri, güzel ülkemizin topraklarını koruyun.
Koruyun ki bayramlarınız hep şen olsun.
Sonrasını belki bir gün yine anlatırım,
Şimdilik sadece şunu söyleyeyim.
O bayram yüzümüz hep güldü.
Ama yüreğimiz hep acıdı.
Her şey bir yana sen bile yoktun.
Mehmet Fikret ÜNALAN
2 4 Mayıs 2020 saat 02.30
Karantina Günleri
Güzelçamlı/Kuşadası