ABDURRAHİM KARAKOÇU
UNUTMADIK.
Ahmet
AYAZ
Bugün burada çağımıza adını altın harflerle yazdıran
Abdurrahim Karakoçu “İsyanlı Sükut adlı şiiri ile analım dedim.
Başta Rahmetli Ertuğrul Karakoç olmak
üzere, Abdurrahim, Bahaettin benim dostlarımdır. “Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçıları ve Bilim Adamları”
10 ciltlik Ansiklopediye haberim olmadan
Ertuğrul Karakoç’un
kaleminden girmişim. Abdurrahim
Karakoç ise 30 Ağustos 2007 tarihinde Vakit Gazetesinde adımdan söz etmişti.
Ertuğrul Karakoç Hocamızdan telefon
numarasını alıp da teşekkür için kendisini aradığımda “Ahmet Bey, teşekkürü degmez.
Ben sana karşı suçluyum. Seni yazmakta geç kaldım” diye cevap verdi. Daha sonra
Vakit Gazetesinde ayrı ayrı zamanlarda 2 defa daha yazdı. Rahmetli ile yüz yüze
görüşmek nasıp olmadı. Ama telefon ile
sayısız görüşmelerimiz oldu. Sağ olsun değerli dostum Av. Abdulhadi Bay’ı,
Ertuğrul Karakoçun ve Bahaettin Karakoçun evine götürdüm. Sağ olsun Abdulhadi Bay
Abdurrrahim, Ertuğrul ve Bahaettin Karakoçları “KUMRU DERGİSİ’ne ayrı ayrı
zamanlar da kapak yaptı, ayrıca
roportajlarını yayımladı. Bu roportajların Kumru Dergisinin arşivinde muhafaza
edildiğinden de haberdarım. Saygıdeğer dostum Av. Abddulhadi Bay’a teşekkürlerimi arz ediyorum, yayımlamış
olduğu Kumru Dergisine de sağlıklı bir yaşam diliyorum. Sözü edilen derginin
hemen hemen bütün sayıları kitaplığımda
ciltlidir. Mihriban Türküsü ile aramızda yaşayan Abdurrahim
Karakoç’u bugün burada rahmet ve saygı ile “İsyanlı Sükut” adlı şiiriyle analım dedim.
Işıklar içinde uyusun diyorum.
İSYANLI SÜKUT
…
Gitmişti
makama arz-ı hâl için
'Bey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
Bir azar yedi ki oldu o biçim..
'Şey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
…
Kapıdan
dört büklüm çıktı dışarı
Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı...
Bir baktı konağa alttan yukarı
'Vay' dedi, yutkundu, eğdi başını.
…
Çekti
ayakları kahveye vardı
Açtı tabakasın, sigara sardı
Daldı.. neden sonra garsonu gördü
'Çay' dedi, yutkundu, eğdi başını.
…
İçmedi,
masada unuttu çayı
Kalktı ki garsona vere parayı
Uzattı çakmağı ve sigarayı
'Say' dedi, yutkundu, eğdi başını.
…
Döndü,
gözlerinde bulgur bulgur yaş
Sandım can evime döktüler ateş
Sordum: 'memleketin neresi gardaş? '
'Köy' dedi, yutkundu, eğdi başını.
…
Yürüdü,
kör-topal çıktı şehirden
Ağzına küfürler doldu zehirden
Salladı dilini.. vazgeçti birden,
'Oyyy' dedi, yutkundu, eğdi başını.
…
Abdurrahim KARAKOÇ