Gamı,
kederi, geçmişi bir bir
Bırak
be ihtiyar
Yastığının
altına koy usulca
Kokla
bak havada bahar
Özgür
kuş gibi umarsızca
Havalandır
aç kanatlarını
Bir
gün de mutluluklarda gönül
Süzülsün
ya sanki bunda ne var
Kalk
hadi kalk ihtiyar
Yıka
elini yüzünü
İstersen
boş ver harcama suyu
Ne
gerek var ki
Giy ne
bulduysan; ütülü ütüsüz
Temiz
veya kirli
Ne
fark ederdi ki
Yak
sigaranı her zaman ki gibi
Üfle
dumanını kahvenin eşliğinde
Çek
hasta ciğerlerine
Açma
kapısını, penceresini odanın
Bırak
izmaritini küllükte
Kalkacak
ya eşin peşinden
Neler
söyler belli
Ama
bir kere de boş ver takma be
Evden
çıkarken seyretme işte
Veda öpücüğü koyma yanaklarına
O uyurken ilk defa
Yolla
kapı aralığından
Yıllardır
hep şükrettiğin varlığına
Aç
kapıyı, giy topuklarını çiğneyerek
Boyasız
toz toprak içindeki ayakkabını
Ne
oku, ne üfle yönel asansöre
Suratı
dokuz karış
Ne
selam ver ne de günaydın de
"
Aman böyle daha iyi be !" de içinden
İnsanlar
görmemezlikten gel
Önlerinden
geçerken
Koridor
tarafına otur
Dolmuşa
binince
Yerinden
kalkmadan yer ver bayana
Sert
bakışlarına aldırma
Hareket
edince dolmuş;
Vur
öndeki yolcunun sırtına sertçe
Bir
kaç kez dürt uzat inadına iki yüzlüğü
"
Bir kişi !" talimatını ver otorite içinde
Gül
adamcağızın hoplamasına
Şoförün
" bozuk yok mu?" uyarısına boş ver
Onca
bozuk parayı şıngırdat cebinde
Gıcık
verircesine
Gördün
mü ne güzel keyfin geldi yerine
Aç çalan
telefonu, konuş inene kadar
Davul
gibi sesinle
Bağıra
çağıra umursama
Kahkaha
ve küfür dolu gırgırca
Gıkı
çıkmaz kimsenin nasılsa
Yanındaki
bayana yaklaş hafiften
İyice
temas sağla bacaklarında
Bir
yandan da
Öylesine
hoşnut ve heyecanlan sapıklığından
Boş
ver kızarmasın yüzün, utanma hiç
Etraf
zaten piç oğlu piç!
Ağzında
sigara, sokağa tükür
Sağdan
soldan yürüyenlere çarpa çarpa
İzmaritini
at yanar vaziyette çöp kutusuna
Dur
yükselen dumanları seyret sadistçe
Kimselerden
ne selam al
Ne de
selam ver yol boyunca
Erken
çık ofisinden umursama işi gücü
En
yakın meyhaneye at kendini
Otur
köşedeki masaya izbe mekânın.
Siparişler
ver koşuşan garsonlara bağıra çağıra
Bir
kaç meze eşliğinde bitir büyük rakıyı
Bahşiş
bile bırakma hizmet edenlere
"Yaz
bu hesabı bana" de kasiyere.
Gıcığına
değil mi tak meyhaneciye
Düşe
kalka at kendini sokağa
Karanlık
ortalık, işe ulu orta bir duvar dibine
Gelen
geçene küfürler savur körkütük
Durmadan
at naralar
Evinin
yolunu tut bir takside sızarak
Gözlerini
zor bela aç şoförün dürtmesiyle
Çal
evinin zilini
Bağır,
çağır kapıyı geç açan kaç yıllık eşine
Tüm
apartmanı kaldır ayağa
Gece
yarısını çoktan geçmiş olsa bile
Alt
katta kinin balkonuna at izmaritlerini
Sesin
naran çınlatsın siteyi
Kokla
bak havada bahar
İnsan
kırk yılda bir azar
Tarih
bir gün sana da bana da yazar
Yeter
ki aklı başında olsun sevdalar!