Gündem yine kadına yönelik sonu ölümle biten bitip tükenmez şiddet! Bu tür şiddet yanlılarının maalesef tahsilli olup olmamakla da uzaktan yakından ilgisi yok! Dizilerde izlediğimiz o saldırı, bol kurşunlu mafyavari filmlere ne demeli?

Günlük gazetelerden veya görsel basından ne zaman izleyip takip etsek, mutlaka ama mutlaka şiddet içeren ya bir dayak, ya bir tecavüz, veya bıçaklanarak, dahası var kurşunlara hedef olarak kadın ölümlerine ne yazıktır ki şahit oluyoruz. Yeter demekten, herkes gibi de gına geldi. Bu suçları işleyenlerin annesinin olduğu kadar kız kardeşlerinin ve kadın akrabalarının da mutlaka var olduğuna inanıyorum.

Bir çocuğu büyütürken mutlaka henüz dillenmeye başladığında çocuk henüz yürümeye başlamadan eğitilmeli. Eğitime; ’’Amanda benim erkeğim, aslan oğlum’’ diye başlanırsa, hatanın ilk başlangıcı olduğundan kuşkum yok. Kız ve erkek çocuk ayırımı ise abesle iştigal.

Avrupa'nın durumu bariz, evliliğe pek sıcak bakılmaz. Türkiye de bir Avrupa sevdası, hevesini 40 yıldır hep görmüşümdür. Eğitime önem verdikleri için mi beraber yaşıyorlar derseniz, kültürleriyle serbest yaşamlarıyla ilintili. Buradaki serbest yaşam dediğim şu; Devlet herkesin hakkını hak ettiğince veriyor ama az ama çok, tabi bu durum almış olduğunuz tahsille alakalı. Hiç çalışmayanı baz alırsak kesin bilgim yok fakat tek odalı bir oda tutacak kadar yeme içme vs 5000 kron aylık veriyor. Bu para tek kişiye ancak yeterli, ama yeterli.

Avrupa İŞ GÜCÜ nü şimdilerde doktor, avukat, mimar olarak istiyor. E, benim ülkemin suyu mu çıktı! Gel gelelim, ülke insanımın huyu, ahlakı, saygısı, kişiliği, toplum kuralları, öteleme, iteleme, erkek egemenliği hulasa değişime uğrayıp dejenere olmuş bir toplum görüyorum. Anne ve baba anlaşamıyorsa çocuklarının sağlığı açısından ayrılmalı, fakat ipler her zaman istenildiği gibi kopmuyor. Biri sağa diğeri sola çektiğinde işte olan çocuklara oluyor. Çocukların tahsil hayatı mı desem yoksa ileride ki evlilik yaşantısı mı? Bariz örneklerinden görüyorum, gencecik yavrular heba oluyor, sonuç bir veya iki çocuklu olup anne ve babalarının yolundan gidip ayrılmak! Aile içi şiddet çok acı, devlet yardımı ise şart.

Hayvan-sever yanımı bilenler biliyor. Tanıdıklarımdan bazıları uzaktan sever, kimilerinin alerjik durumları vardır dokunamaz, buraya kadar kabul, ama! Şiddet eğilimi maalesef bütün hayvanlar görüyor. Hatay da bir evin bahçesinde golden cinsli bir köpeği 28 yaşındaki genç adam yaralamış, şikayet üzerine de tutuklanmış, serbest kalıncada alkol alıp ikinci kez yaralamış. Daha sonra iyileştirilen köpeği gece yarısı gelip bıçak darbeleriyle öldürmüş. Nasıl bir kindarlık , üstüne üstlük hakaret ve tehditlerde cabası. Kimliği ve aşışı olan doktor gözetiminde ki ameliyat masasından kurtarılamayan günahsız hayvanlardan ne istenir, dinimizle ise hiç bağdaşmıyor, inanın anlamış değilim? Biraz önce siteye konu ile ilgili bir fotoğraf yüklemeye çalışırken! Gördüğüm hayvan işkenceleri beni benden etti :(( Allah önce bu sapıkları ıslah edip, doğru yola getirsin, gelmiyorlarsa da Kahhar ismi celi-lesi ile kahretsin!

Devlet her şeye yetişmiyor diye bir kaide yok, yetişmeli. Örneğin; Katil veya saldırgan yakalanıyor, oh demeye fırsat kalmıyor ki, serbest kaldığını duyuyoruz.. Çözümü bu olmamalı! Hapse atmak mı? Evet, ama hapiste olduğu müddet zarfında da psikolojik destek verilmeli, devlet için çalıştırılmalı vs.. Yüce Allah cc. sonumuzu hayra getirsin. Sevgi ve saygılarımla..





( Dejenere Olmuş Bir Toplum başlıklı yazı GülsenTunçka tarafından 22.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu