Ayrılığın rengini söyleyin bana
Hep bir ağızdan “siyah” dediniz
Bildiniz edebi âlemde
Siyah ve soğuktur ayrılık
Işınlar yapraklara tutunur
Eylülde
Kalanlara el sallayarak savrulur
Dağın ardındaki kışlara
Şey der yutkunur
Batışını haber veremez
Çekinir utangaç ekim
Siyah kar yağar
Hasretin soğuğa bulanır
Kasımda üşür yürekler
Günlerin haftaların matemi
Ayların bitkisel hayatı
Siyah ölüme son bir adımdır
Hazan mevsimi
Aylardır kartopu büyür
Üzerime çığ gibi düşer aralıkta yokluğun
Eksi bir derecede unutulur
Donar duygular
Bundan sonra sensiz hayat
Gri düşlerde ki şafaklarda ela gözlerini öpüp
Simsiyah karlar içinde yanarken
Üşüyen şiirler yazmaktır
Hadi yüreği yufka şairler
Bir okuma zamanı
Ceketinizi omzuna verin
İki mevsim değil dört mevsim var
Güneş gelecek deyin
Edebiyat evinin kuytu bir köşesinde
Titremesin çilekeş mısralar