İSTANBUL
Gözlerinden sonsuzluk süzülen kadim şehir,
Yıldızlar güneş sağar, kirpiğinden her gece.
Efsunlu hoş duruşun bütün âleme zahir
Cezbettin benliğimi , aşığınım delice.
Bilirim ki her çehren maziden izler taşır.
Hangi hâlini görsem, orda gözüm kamaşır.
Şeyh Galib meclisinde, inan aklım karışır;
Yerin altı ve üstü , binbir çeşit bilmece.
Camiler ve çeşmeler huzur kokar yer yanın
Çekiç sesi duyulur sanki Mimar Sinan'ın
Resmini çiziyorum hayalimde o anın
Dualar okuyorum mutluyum son derece
Surlarında her taşın âtimizi sayıklar.
Şarkı söyler koyunda bağrı yanık kayıklar.
Kızkulende duvarlar sırrı içinde saklar;
Martıların çığlığı, söz olur hece, hece
Görüyorum boğazdan, sen o yedi tepesin.
Bilirim sende gözü , yedi düvel herkesin.
Yüce Rabbim şanını, kem gözden esirgesin
Cennet kokar toprağın öyle derin ve yüce
Seninle harmanlanır geçmiş ile gelecek
Çağlar arası sırsın bunu herkes bilecek
Binlerce yürek çarpar senin için ölecek
Saldırsa cümle alem dayanamaz bu güce
Değişse bütün dünya , biz el ele kalalım.
Muştulayan Nebi'ye burdan selam salalım.
Ay , yıldız ve güneşi aşka şahit kılalım
Dünya varoldukça kal gözlerimde öylece
Selma Çanakçıoğlu 15 Ağustos 2020
(
İstanbul başlıklı yazı
Şehri Mabet tarafından
17.09.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.