Acıları hiç dinmiyor, sevgili annesi, Ayşe anamızı yeni kaybeden Çağatay kardeşime ithaftır
Gece yine uykudan sana uyandım Anne.
Ölüm ne demek Anne, yastık var mı başında.
Bilmem ki yokluğuna nasıl dayandım Anne?
Makber karanlığının sevabı var taşında.
Cehennem ateşini çoktan aldı yüreğim.
Memleket gibi yoksul, mahzun kaldı yüreğim.
Çocukluk anıları gözümde canlanırken,
İnanamasam bile, dedim ki anam öldü.
Film şeridi misali kare kare anarken.
Her çiçeğe her güle, dedim ki anam öldü.
Nice bağda, bahçede sanki çöldü yüreğim.
Memleket gibi yoksul, mahzun kaldı yüreğim.
Gün günü kovaladı, aylar geçti yıl geçti.
Küllenir deseler de, acın bir an dinmedi.
Dedim yüce Yaratan bana ne ömür biçti?
Ne çok şey yaşadım da, içim böyle yanmadı.
Bir ağıt tutturarak zılgıt çaldı yüreğim.
Memleket gibi yoksul, mahzun kaldı yüreğim.
Şimdi ahir ömürde can yoldaşı bulmuşum.
Sessiz, sakin ve mağrur bir hayat yaşıyorum.
Dertten tasadan uzak, aşk ile yoğrulmuşum.
Ama "anam" deyince, dolup da taşıyorum.
Senden sonra ilk defa huzur buldu yüreğim.
Memleket gibi yoksul, mahzun kaldı yüreğim.
Artık "şu gökyüzünü hep maviye boyarım."
Gecenin karanlığı "şiirin rengi" olur.
Yıldız yıldız ışıtıp, hilalini koyarım.
Birden o zifir gece gündüzün dengi olur.
Bir sevdamla, bir senle şiir oldu yüreğim.
Memleket gibi yoksul mahzun kaldı yüreğim.
Gözümün buğusunu saklarım nazlı yardan.
İncitmeden dokunur, başın koyar dizime.
Ağlamak kolay değil, anacım gizli yardan.
Biraz içimi çeksem gözü değer gözüme.
Yoksa şimdi okyanus, deniz, seldi yüreğim.
Memleket gibi yoksul, mahzun kaldı yüreğim.
Adem oğlu dünyada, ne çok şeyler görüyor.
Bazen acı çekerken, bazen de tatlı hayat.
Sağanak yağmurlarda, yaza hayal kuruyor.
Zaman akıp gidiyor, sanki bir atlı hayat.
Çok şükür acıları tatla böldü yüreğim.
Memleket gibi yoksul, mahzun kaldı yüreğim.
Kul Fikret "sevgili kul," Yüce Allah katında.
Özlem midir içime, çöken yürek yarası?
Mekanı cennet de kal, yüce Allah katında.
Kara oğlun bahtiyar, Araf Cennet arası.
Bu sabah hem ağladı, hem de güldü yüreğim.
Memleket gibi yoksul, mahzun kaldı yüreğim.
Mehmet Fikret ÜNALAN (Mehmet Fikret ÜNALAN)
04 Ekim 2020 Saat 23.15
Güzelçamlı/Kuşadası