Hep seninle dertleşir, benim şair dostlarım.
Benim bildiğim hafız Kur'an-ı ezber eder...
Hele söyle kimsin sen, hafız diye sorarım,
Neden şairler seni yüreğine nakşeder.
Senden bahis olmazsa şiir kalır mı yarım?
Sen olmazsan şairler olurlar mı derbeder?
Yoksa Şirazi'misin, Şiraziysen bilirim.
İran'da mı el öpüp, vurdu seni gam, keder.
Ne çok yordular seni, var mı demezsin kârım.
Kolay değil hafızlık, hafız olan sabreder.
Gazel dilini kuran hafız mısın ey mirim!
Divanın var mı senin, aslı astarı nedir?
Bütün bunları bilsem, ben de adını derim.
Var içinde bir iş ki, şair kendin kaybeder.
Divan şairlerinden, etkinde kalanlarım,
Nefi, ya da Fuzuli, senden nasıl bahseder?
Eğer olmak istersen, medarı iftiharım,
Susma şu merakımı, Allah için bir gider.
Madem ki sohbetinden dem alır şairlerim,
Bilmek hakkım değil mi, olsun artık o kadar.
Nice şiir okurum, hepsini hafızlarım.
Adem oğlu şiirle nefsinde neler tadar.
Hasbıhal edenleri, saygıyla selamlarım.
O ki şiirlerini, yazarken sana adar.
Ben de nice şiirde, adınla bahtiyarım.
Çoğu işleyip durur, ta yüreğime kadar.
Heceyi bilirim de, serbesti de yazarım,
İki iki dört eder, benim bildiğim budur.
"Kul Fikret'im heybemi şiirle doldururum.
Hafız kalk şu uykudan, bu ne derin uykudur.
"Herkes derdini döker, şiir olup Hafız'a,
Unutmam hiç birini bu nasıl bir hafıza."