25 Ekim büyük Üstat Aşık Veysel Şatıroğlu'nun
doğum günü saygı ve rahmetle anıyorum.

Kararan gecelerde, o güneşli günlerde.
Bizden iyi görerek şaşırtırdın çevreni.
Rahmete erdin ama, türkülerin dillerde.
Gönül gözüyle gördün şu koskoca evreni.
Gideli adın kaldı nasıl unuturum ki?
Türkümde tadın kaldı nasıl unuturum ki?

Açlık, kıtlık zamanı gelmişsin şu dünyaya.
Yıllarca âma gözle gülmüşsün şu dünyaya.
Sazını sözün ile çalmışsın şu dünyaya.
Ne çok eser yaratıp, salmışsın şu dünyaya.
Yar'da muradın kaldı nasıl unuturum ki?
Türkümde tadın kaldı nasıl unuturum ki?

Nice şiirler doldu dünyalık sandığına.
İhaneti edenler inandı kandığına.
Harçlığını da verdin yar diye yandığına.
Hakkını helal ettin adını andığına.
İçinde od'un kaldı nasıl unuturum ki?
Türkümde tadın kaldı nasıl unuturum ki?

Uzun ince bir yolda yürüdün adım adım.
Ne haldeydin kim bilir, be hey büyük üstadım!
Ne gece ne gündüzde, demedin kaçtı tadım.
Hedeflediğin menzil şimdi benim muradım.
Gönlümde güdün kaldı nasıl unuturum ki?
Türkümde tadın kaldı nasıl unuturum ki?

Kul Fikret'im diyor ki; Bir Veysel geldi geçti.
Acıyı bal eyledi, yüzünde güller açtı.
Sazına kanat taktı, dile dolandı uçtu.
Hak vaki oldu bir gün, Yaratan hüküm biçti.
Dillerde yadın kaldı nasıl unuturum ki?
Türkümde tadın kaldı nasıl unuturum ki?

Veyselin hazin aşk hikayesi

Aşık Veysel'in torunu iş kadını Çiğdem Özer, bir röportajda dedesinin ilk evlililiğiyle ilgili pek bilinmeyen bir 

olayı şöyle anlatmış: 

"Köyün en güzel kızıyla evlendirilmiş dedem... 

Yol arkadaşlıkları aileleri tarafından tayin edilmiş iki insan. 

Hayat sürprizlerle dolu gel zaman git zaman evdeki hizmetli Hüseyin'e kayıyor gönlü güzeller güzeli 

Esma'nın. Aşk bu, insanın gözünü karartır. 

Aşıklar bir gün kaçmaya karar veriyor ve Esma çocuğunu ve dedemi bırakıp kaçıyor. 

Ama Veysel de aşık ve kaçacakları gece görmeyen gözlerine rağmen her şeyi hissediyor.
AŞIĞIYLA KAÇAN EŞİNİN AYAKKABISINA BİR TOMAR PARA KOYUYOR neyse, bizim kaçaklar Samsun'a 

vardıklarında Bafra civarında soluklanmak için bir çeşmenin başında duruyorlar. 
Bitkinler, açlar, ceplerinde bir kuruş para yok. Esma çoraplarını çıkarıyor ve bir bakıyor ki içinde bir tomar 

para...

Evet yaban ellerde kurda kuşa yem olmasınlar diye...

Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
25 Ekim 2020 Saat 21.30
Güzelçamlı/Kuşadası
/?autoplay=1&mute=0" allow="autoplay" frameborder="0" allowfullscreen>
( Dostlar Seni Unutur Mu? başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 26.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu