Satanlar demişler ki : _"Ağırlığınca altın"..Yaşlı başlı adamlar, kiloca ağır gelmesin diye, daha çocukken, şefkatle sarıp sarmalamış küçücük yaşta kadın ettikleri kızları..Masal bu ya, en erdemli, en değerli olan namusu da, kadınlara yüklemişler sütten ak kaşıklar..
Kadın nankör! Bilememiş bu kadar değerli olduğunu..Bir gelinlik, bir de kefen göstermişler kadına..Sana yakışanı, istediğini seç demişler..Kadın isyankâr ve âsiymiş..Seçme hakkı verilmiş ama, kıymetini bilememiş..Genellikle ruhlarına değil, bedenlerine hitab etmişler..Arada sırada şeker, çikolata, ağlayan gülen bebekler almışlar küçücük kadınlara..Kaz gelecek yerden tavuğu da esirgememişler hiçbir zaman ince düşünceli ihtiyarlar..Küçük acabalardan mutlu olmuşlar bazen gözü gönlü kör kadınlar..Onlar da, Sındrella'nınki kadar sürmüş..Hepsi yetmemiş, yüzlerce yıl sonra, "Emekçi Kadınlar Günü" diye, 365 günün bir günü de, adanmış kadınlara..Bu masal bitmez kadın..Erkektir, sever de, döver de, öldürür de..Hem bak, dinibütün geçinen birçok merhametli, nerelerine vurulup, nerelerine vurulmayacağı fetvasını veriyorken, takdir bilmezsin sen..Yaşadığına şükret ve başla şarkını mırıldanmaya, aldığın güller ve karanfillerle, kutla halen yaşıyorsan gününü..
"Yeter ki gel bana, senede bir gün, senede bir gün"...
Yok kadın yok! Sen iflah olmazsın! Nasıl sevildiğini hiç bilmedin, ne zaman öğreneceksin!?
Semra Koca