Ne zormuş insanın kendini dinlemesi
Ne haldeymiş bi bakması, idrak etmesi
Aslında insan görürüm zannedermiş de kör gezermiş
Sağırmış, dilsizmiş de bilmezmiş
Durdum dün akşam, öylece çakıldım
Kapattım gözlerimi, tıkadım kulaklarımı.
Zihnimi meşgul eden düşünceler aksederken suretime,
Pek ıssız bi karanlık etrafımı sardı.
İrkildim birden, bir feryat yetişti kulağıma
Ama ne çığlık, ne hengame
Kulak verdim biraz, sese doğru gittim
Kalbimi gördüm harap ve bitap olmuş
Sersefil, yerlerde, çığlık çığlığa susmaz olmuş
Sonra kızdım kendime, daha önce nasıl olmuş da duymamışım
Sonra acıdım kalbime, onu nasıl bu halde bırakmışım
Sordum :’’Bre viran olmuş, ne oldu sana, neden bu haldesin?’’
Sustu ve baktı bana, sadece baktı
Hiçbir şey anlamadım.
Zaten o da anlamadığımı okudu suratımdan.
-Bunaldım bu kafeste, dedi. Çok daraldım.
İşte o zaman onu bir kuşa benzettim.
Onu o kafese ben hapsetmiş;  aç, susuz bırakmıştım.
Devam etti söyledi: Dünya üzerime geliyor ve galiba kendini bana sevdirmeye çalışıyor, dedi
Anlamamıştım. Boş boş baktım suratına.
-Elinde bi gülle geliyor bana ama sahte, plastik bi gül… Güzel görünse ne olur ki? Sahte ve yapmacık… Ben almayınca da işler değişiyor. Bu seferde tuzak kuruyor bana.
Asıldı suratı. Yüzü düştü. Gözü uzaklara daldı. Titrek dudağını ısırdı. Sanırım biraz da kızdı bana.
-Nasıl yani, dedim.
-Sen hiç okumaz mısın, dedi.
-Neyi,dedim.
-Sen hakikati okuyamaz mısın, dedi. Al ve oku!
YUSUF.23 : Evinde bulunduğu kadın ondan murad almak istedi. Kapıları iyice kapattı ve ‘Haydi gel!’ dedi. O da ‘Haşa Allah’a sığınırım!’ …
Okuyamadım devamını, gözlerim doldu. Onu nasıl olmuş da bu hain tuzaklar içinde bırakmıştım.
Şimdi anlıyordum. Kalbimin neden daraldığını.
Tıpkı o kadın gibi, dünya da kalbimin üzerine kilitlemişti kapıları.
Gözlerim doldu. Damlalar süzülmeye başladı birer birer yanaklarıma.
Dedim; senin için ne yapabilirim, seni bu tuzaktan nasıl kurtarabilirim?
-Sen yapamazsın, dedi. Bu tez canlılıkla hiç yapamazsın. Sen bildiğini yap. Sen oku!
YUSUF.24 :Kadın onu kesinlikle arzulamıştı; eğer ki Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi, o da kadına meyledecekti. …
Yavaş yavaş galiba rayına oturuyordu.
Kalbim hakikati görmüştü, ben her ne kadar kör gezsem de.
Bu dünyanın tuzaklarına sırtını dönmüştü o.
Bu olay hem sevindirdi beni, hem de utandım biraz.
-Ee şimdi ne yapacaksın ya, dedim.
-Oku sen, dedi. Oku!
YUSUF.32 :Kadın dedi ki: …Ben ondan murad almak istedim. Fakat o bundan şiddetle sakındı. Andolsun eğer o kendisine emredeceğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve sürünenlerden olacak.
-Zindan şuan bulunduğun yerden geniş mi ki? Sen burada daralırım, sıkışırım dersin, dedim.
-Olaylara zahiren bakma, dedi. İçine in, hakikate bak!
YUSUF.33:  Yusuf: Rabbim! Bana zindan bunların benden istediklerinden daha hayırlıdır! Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum! dedi.
Anladım ki, kalbime yolculuk vakti görünmüştü çoktan.
Harabe ve virane kalbimin menzili zindandı.
Aç, susuz, sersefil, karanlık ve soğuk…
Ben ne etmiştim. Gayri nasıl susardım.
Tutamadım kendimi. Sarsıldı bedenim ve hıçkırarak ağladım.
Yağmurdan önce kabaran kara bulutlar yerleşti adeta göğsümün üzerine.
Boğuluyordum.
Şimşekler çakıyor, gök gürlüyordu.
Ben ise hıçkırarak sağanak sağanak ağlıyordum.
-Ahh kalbim, ahh!
Soğuk parmaklıklara tutunmuş kalbim, soğuk ve titrek elleriyle uzattı.
-Oku , dedi.
YUSUF.84: … ‘’Ah Yusuf’um ah!’’ diye sızlandı…
Gözlerimi ovaladım. İnanamamıştım. Pür dikkat başından okumaya başladım:
‘’Onlardan yüz çevirdi,’Ah Yusuf’um ah!’ diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine ak düştü.’’
Hayretler içindeydim, kimdi bu! Anlattı kalbim.
-Yusuf’unu kaybeden Yakub’dur o.
Sonra aklıma adeta yıldırım gibi düştü. Kendi kendime dedim ki :
-O, suçu olmadığı halde kaybettiğine bu kadar ağlamış. Ya sen ?Tüm kabahat sende olduğu halde hakikate nasıl bu kadar Gafil kaldın?
İşte şimdi Yakub ağlar Yusuf için, ben ağlarım kalbim için.
Kalbim el attı  olaya ‘O kadar ümitsiz olma!’ dedi. ‘Oku hele!’
YUSUF.87 : Ey oğullarım! Gidin, Yusuf’u ve kardeşini araştırın.Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah’ın rahmetinden kafir topluluklardan başkası ümit kesmez.
Okudum. Bi o kadar merak ve ümitle okudum.
YUSUF.94: Kafile ayrılınca babaları: Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf’un kokusunu alıyorum! dedi.
YUSUF.95: (Onlarda): Vallahi sen eski şaşkınlığındasın, dediler.
YUSUF.96: Müjdeci gelip gömleği onun yüzüne koyar koymaz (Yakub’un) gözleri açıldı.
İnsan dört mevsimmiş meğer. Hepsini de aynı anda yaşarmış. Şimdi anladım. Durmadım bu sefer de sevinçten ağladım.
YUSUF.99: (Hep birlikte Mısar’a gidip) Yusuf’un yanına girdikleri zaman, ana babasını kucakladı…
YUSUF. 100 : Ana ve babasını tahtın üzerine çıkartıp oturttu ve hepsi onun için (Yusuf’a kavuştukları için) secdeye kapandılar…
Şimdi her şey daha netti.
Sararıp solmuş bir yaprak gibi düşen kalbim şimdi nevruz gelmiş bir ağaç gibi olmuştu.
Dedi bana ‘Unutma sakın!’
YUSUF. 111: Andolsun onların kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır. Kuran, uydurulabilecek bir söz değildir…
Samimi ve içten baktı bana :
-Sen yeter ki uyanık ol, gözün açık olsun
Utandı gözüm o vakit. Kalakaldı öylece.
Kalbim devam etti:
-Kulağın açık olsun hakikati işitsin, dedi
Kulağım da utandı, suç islemiş küçük bi çocuk gibi kızardı kaldı.ü
Kalbim konuştu, gözüm sustu.
Kalbim konuştu, kulağım sustu.
Elim ayağım tutuldu.
Kalbim konuştu, ben sustum.
Demek böyleymiş kalp konuşursa hakikati söylermiş. Biraz ağır olurmuş can yakarmış.
İşte…
O konuşursa herkes susarmış.
Döndüm baktım etrafıma anladım o vakit.
Demek insanlar bu yüzden kalplerinin ağzını kaparmış.
Ey can sen bunu yapma.
Ne olursan ol lakin kendine GAFİL olma.

( Hane-i Yusuf başlıklı yazı GAFİL tarafından 30.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu