“Eline, diline, beline hakim ol oğlum!” der Bektaşi kapısından içeri girerken. Ahlaki çöküntü, doğayı, insanı, devleti yer bitirir. Yaşamasına izin vermez. Yalan, dolan, çalan… Artar. Kimse kimseye güvenmez. Yaşam felç olur.
“Emanete hıyanet etme!” der.
“Dosdoğru ol!” der Kur’anda da…
“Etrafında, gözünle gördüğün, kulağınla şahit olduğun haksızlıkla savaş!” der. Eğer kendi gözünle görmüyorsan, kulağınla duymuyorsan, başkasının dedikleriyle, bu devlet hatta annen bile olsa yola çıkma, ikinci kişilerin yorumlarını savunma! İnsanların belki kıskançlığı olur, kibri olur, çekememezlik olur… Nefsi bunları söyletir, ya da yazdırabilir. Nihayet denecek olan ise Allah kendisinden başkasına muhtaç etmesin.
“İnsanı Yaratandan ötürü sev!” der.
“Affedici ol!” der. İnsan tövbe etse, Rabbine dönse, iyi birisi olur da. Kimin nereden nereye geleceğini kim bilir.
“Ölmeden öl der!” der. Ne yapıyorsan öldükten sonra Allah tarafından sorulacağını unutma. Allah her yerde görüyor de, haya sahibi ol…
“Zalime karşı savaş!” der. Haksızlığa uğruyanın yanında ol. Yetimi koru. İyiliğin hakim olması için elinden geleni yap.
“Yalnız Allah’a ibadet et, yalnız ondan iste!” Fatiha süresi, der. Beklentimiz Allah’tan olursa, kim bizi doğru yoldan saptırabilir ki? Yalnıza Allah’a kul olursak, başka Rabbimiz mi olur ki? Ölüm bir vuslat, yaşam bir acıdır. Aşk, yalnız Allah’a ise başka aşklar bizi meşgul eder mi?
“Duygudaş olmak!” Bu dünyada misafiriz. Bir süre yaşamak zorundayız. Elbette bu dünya hayatı bize sunuyor sınavlar. Bu sınavları geçmek için, çalışmak, karşılıklı ilişkilere girmek, evimiz, ailelerimiz, çocuklarımız, vatanımız, bayrağımız olmak zorunda. Birbirimize yük olmamak, birbirimizin üstüne basarak kul hakkıyla yaşamamak gerekiyor. Sonuçta ölen dünyalık ne götürüyor ki sonsuz hayatına, amelinden başka…
“Birbirinizle yardımlaşın!” ne sahipseniz, olmayanla paylaşın… Haktan alıp Hakka verin.
“Asla israf etmeyin!” Hangi nimete sahipseniz, değerini bilin. Her şeyim var, kime ne … Fazla fazla harcarım demeyin. Eğer fazla ise, olmayanla paylaşın. Çöpe atacak bir nimetiniz olmasın, nimetle dalga geçmeyin!
Adam gibi adam olmazsanız, ölü gibi yaşarsınız… Şimdi bunlara büyüteçle bakarak, nerelere sahipsiniz bir bakın. Büyüteç bir şey göstermiyorsa vay halinize. Vesselam.
Saffet Kuramaz