Fikrim sefere çıktı dilimden kalbe doğru,
Köprülerim yıkılmış ruh ve mâ’nâ tarumâr.
“Gel” diye sesleniyor yolumu kesen uğru,
Her damar sokağından fışkırırken gizli hâr.

Ben beni arıyorum fikrin yapı taşında,
Kalbim sancak kaldırmış içi kokmuş zamana.
Ne varsa gerçek olan yalnız akıl yaşında,
Hangi yöne gidersem rastlarım âsûmâna.

Kıvrım kıvrım damarlar yolcusundan müşteki,
Cam gibi kırılıyor yorgun ayak sesinden.
Sur gibi dikiliyor yolumu kesen şaki,
“Nasıl çıkarsın” diyor nefsinin mahbesinden.

Gözüme perde çektim gördüğü sade riya,
Bana benden yakında yeni göz arıyorum.
Gece ışık tut bana gölgemi yaksın ziya,
Görmez denilen gözle gerçeği tarıyorum.

Yarına çok zaman var bugün bitmeli sefer,
Han duvarıma çarptı nefsin prangaları.
Kim bilir kime düşer hezimetteki zafer,
Ve kimler yürütecek törende mangaları.

An gelir Makberî’nin titrek nefesi durur,
Eyvahlarına düşer dümeni kırık gemi.
Ay tomurcuk açarken seccadeye nur vurur,
Ak saçlı bilge anam bana dûa et emi…

Makberî –Ahmet Akkoyun……..15/03/2010…..23:30……İst
( Ay Tomurcuk Açarken başlıklı yazı Ahmet Akkoyun tarafından 16.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu