Biliyorum şimdi diyeceksiniz ki, On
dört Şubat sevgililer günü, haydi seni anladık peki Sami hocayla ne ilgisi var
bu yazının. Olmaz mı o kadar çok ilgisi var ki, bakın anlatayım. Bu arada
kiminizin Sevgililer günüde neymiş, bu tür günler insanların alışveriş yapması
için icat edilmiş bir kültür endüstrisi dediğini de duyar gibiyim.
Efendim tamam bende bu tür özel
günlere karşıyım, ama müsaade edin benim gibi elli sekiz yaşından sonra hayatının
baharını yaşayan biri bu özel günü kutlasın (İkinci bahar demiyorum çünkü ilkbaharı
yaşamadım zaten. )
Düşünsenize yıllarca hüzün şiirleri
yazan ben, beş senedir hep mutluluk şiirleri yazıyorum. Sizler bu şiirleri
okudukça maşallah nazar değmesin gibi güzel sözlerle, mutluluğuma ortak
oluyorsunuz. Hepinizden Allah razı olsun.
Oksijenin bol olduğu bir beldede,
sabahları temiz havayı içinize çekerken, karşınızda gülen bir yüz görmek ne
kadar güzel bir şey biliyor musunuz? Bir şeyleri beraber yapmak, her şeyi paylaşmakta
bir o kadar güzel.
Gelelim On dört Şubatla Sami
Biberoğullarının ilgisizliğine, pardon ilgisine,
Canım ağabeyim Biberoğulları maalesef
bu sevgililer gününü de sevgilisiz
geçirecek. Ama ne yapayım
biliyorsunuz kaç yıldır onu baş göz etmek için
çaba sarf ettim, o ne yaptı, armudun
sapı, üzümün çöpü dedi, her bulduğum
hatunu reddetti.
Bakmayın öyle uzaktan kulağını
kaşıdığına, üstadım hem şoför mahalli olsun hem de yirmi beş kuruş olsun diyor,
eh kolay mı bu işler, sen bir adım atacaksın ki bizlerde sana yardımcı
olacağız.
Yok sesi çok güzel olacakmış, yok
Jokey gibi ata binecekmiş, yok efendim,
Onu taşıyacak biri olacakmış
(Taşırlar neden taşıyamasınlar ki senin gibi fit adamı taşıyamayacaklar da kimi
taşıyacaklar) İstanbul’dan başka yerde yaşayamazmış. Eh ben ne yapayım şimdi kalırsın böyle her
sevgililer gününde sevgilisiz.
Allah aşkına siz söyleyin fena mıydı, bulduğum o yedi benli Hayriye, ya hele sütlü Nuriye, daha kimler yoktu ki, kara gözlü Fahriye, sarışın Kadriye ve daha adını sayamadığım, onlarca hatun ve adının açıklanmasını istemeyen diğer hatunlar. (Sanki Radyo İstek programı J )
Yahu az daha çalışsam neredeyse adama
harem kuracakmışım, böyle kardeşi nereden bulacaksın söyler misin üstat?
Anladık oldukça yakışıklısın,
ayakların şiir yazılacak kadar güzel, üç yaşında ata binmiş, dört yaşında kılıç
kuşanmış, beş yaşında deli Sami adını almış,
bir kuru çay üstüne köprü yaptırıp, geçenden
otuz üç akçe, geçmeyenden de döve döve kırk akçe almışsın ama, ben böyleyim diyerek her güzelde de bir kusur aranmaz ki…
Ya o Asumanla yaşananlara ne demeli,
hani Nevin hanım ve Fatma Çetin Kabadayı ile seni ziyarete geldiğimizde bizimle
tanıştırdığın Asuman, kadıncağıza hiciv yapıyorum diyerek ne aşk şiirleri yazmışsın
da küstürmüşsün.
Hani dönüş yolculuğumuz sırasında
Nevin “ Sami bey bizden bir şeyler saklıyor kesin evlenecek o Asumanla” Demişti
ya, sonradan duyduk güldüre güldüre kaçırmışsın kadını.
Oysa kadın nereden bilsin ki senin
bütün aşk şiirlerinin hiciv olduğunu, ne zaman bir aşk şiiri yazmaya başlasan
önce gülmeye başladığını ardında, şiirin birden bire hicve dönüştüğünü, kim
bilir belki ben bu satırları yazarken sen yine hiciv sanatı ile bir aşk şiiri
yazıyorsundur. Ne diyeyim sana bilmem ki? Ben her şeye rağmen umudumu
yitirmiyorum, kim bilir belki de önümüzde ki on dört Şubata yetiştiririz seni
baş göz etmeyi.
İşte böyle sevgili dostlar şimdi anladınız mı yazının başlığında ne demek istediğimi,
Aslında gönlü var var olmaya da, ama
nedense nazlanıyor işte, nereden mi biliyorum gönlü olduğunu belgesiyle
ispatlarım size buyurun üstadın 17 Kasım 2020 tarihinde bana ve Çağatay
kardeşime hitaben yazdığı şiir.
Mehmet Fikret ve Çağataya İstiyem Babo
Pehrizi ve diyeti
Çözdüm babo istiyem
Fena halde niyeti
Bozdum babo istiyem
Demen bana do re mi
Olma kemik veremi
Kuracağım haremi
Azdım babo istiyem
Bir kez geldim dünyaya
Gitmeyim bari yaya
Fikret'e, Çağatay'a
Kızdım babo istiyem
Yılbaşına hindiyi
Hülya'yı ve bambi'yi
Ve Sıvaslı Cindy'i
Yazdım babo istiyem
Ahu'nun kirpiği ok
Afrodit gibisi yok
Serpil'i mâlesef çok
Üzdüm babo istiyem
Boşverin Arife'yi
Tarifi, tarifeyi
Konyalı Şerife'yi
Süzdüm babo istiyem
Arzu Okay elbet can
Gelsin Nadide Sultan
Aşık bana Figen Han
Sezdim babo istiyem
Müjde dahi olsun yar
Dese de bana hıyar
Onun çün diyar diyar
Gezdim babo istiyem
O dur dünyanın vampı
Kaslarımın krampı
Melaine Tramp'ı
Büzdüm babo istiyem
Gel merhem ol yaraya
Bul araya araya
Ben hepsini sıraya
Dizdim babo istiyem
Fikret'im gel narlıktan
Olsun bari varlıktan
Sami der bekarlıktan
Bezdim babo istiyem.
Sami Biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
Mehmet Fikret ÜNALAN