Milletimiz direndi yedi düvele karşı

Bunun hikâyesini söyler İstiklâl Marşı

 

Bir daha yazılamaz, ilk ve son fasıldır o…

Gönülleri mest eyler, bir bilsen nasıldır o…

 

Okunduğunda bize bahar neşvesi verir

Onun hararetinden çelik miğferler erir

 

Diriliş muştusudur, inancın gölgesinde

Söz şahikasıdır o, mazlumun ülkesinde

 

Milletimin ahdidir, kuru bir söz değil o…

Bir meydan okumadır, ecnebi caz değil o…

 

Aziz milletimize pek yakışır şeref, şan

Bu marş okunduğunda dile gelir kehkeşan

 

Umut bahçelerinde çiçek açtırır bu marş

Toprağa sığmaz ruhu, şehide yol verir arş

 

Bu marşın aksi siner denizlere, dağlara

Akif göğsünü gerer, meydan okur çağlara

 

Mâziyi yâd eyleriz, yanar özümüz bizim

İşte o an açılır gönül gözümüz bizim

 

Nabzımızda atan o, sözlerin en güzeli

Kanımızda dolaşır, ebedî ve ezeli…

 

Esaret zincirini kıran bir balyozdur o…

Mevsimlerin içinde ilkbahardır,  yazdır o…

 

Sözlerin heybetinden dağlar ve taşlar inler

Milletimiz bu marşı esas duruşta dinler

 

Söz yok onun üstüne, tüm sözlerin şahıdır

Karanlık gecelerin gül yüzlü sabahıdır

 

Hakikat çeşmesidir, dünyada yoktur dengi

Gökkuşağı içinde kan kırmızıdır rengi

 

Canları siper ettik, durduk düşmana karşı

Kız kızan, genç ihtiyar söyler İstiklal Marşı

 

“Korkma” diye başlayıp, biter “İstiklâl” ile

Akif’in kaleminde bu millet gelir dile

 

Bu marş söylendiğinde inliyor yüce dağlar

Ses veriyor rüzgârlar, dinliyor yüce dağlar

 

İstiklâl Marşı ile kalplerimiz coşuyor

Kahraman Türk gençliği aydınlığa koşuyor

 

Marşların en asili, her dizesi bir destan

Şehitleri andıkça gözler nemlenir yastan

 

Bu marş kalemle değil, imanla yazılmıştır

Yurda göz dikenlerin mezarı kazılmıştır

 

Akif’in mısraları titretir gönülleri

Rengini kandan alır bu toprağın gülleri

 

Barış ve dostluk varken kan akıtmak ne diye?...

Bu marş Mehmet Akif’ten milletine hediye

 

Bu marşta dile gelir bir milletin destanı

Kanla sulanan toprak, andırır gülistanı

 

Kan kırmızı al bayrak örter gönülde yası

Dile geldikçe bu marş, silinir yürek pası

 

Ay yıldızlı al bayrak süzülürken gönderde

Bu marş yarama merhem, devadır her bir derde

 

Çanakkale içinde yedi düveli boğduk

Bu marşın gölgesinde şükür yeniden doğduk

 

Bu marşta dile gelir halkın ve Hakk’ın sesi

Vicdanda akis bulur hakikatin nefesi

 

Her dem söyleyeceğiz, sesimizi kısmadan

Bayrak dalgalandıkça söylenecek susmadan

 

‘Hürriyet’ diye atar kalbimiz her vuruşta

Şanlı millet, marşını dinler esas duruşta

 

Gururla okunacak, canlar tende durdukça

Kim bölebilir bizi, nabızlar bir vurdukça?

 

Türk’ün yiğitliğine şahit oldu arz ve arş…

Gönderden inmez bayrak, dillerden düşmez bu marş

 

Merkepler anırdıkça yağız at kalksın şaha!...

Rabbim bu millete marş, yazdırmasın bir daha!...


M. NİHAT MALKOÇ

( Sözlerin Şahikası başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 12.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu