İHSAN
AMCA
Ne
hayatlar gördüm dinledim, yaşarken
İhsan
amcayı tanımıştım yan komşum
Yemeğe
davet ederdi ara da bir
Yoktu
evlatları, sevmişti bizi
Çocuklarım
sanki torunları
Üç yüz yetmiş
beş yıl sonra biz sizinle yine
Aynı
yemek sofrasında olacağız derdi
Reenkarnasyona
inanırdı sanırım
Bu da
bana Ashabı-keyfi hatırlattı
O kadar
yıl sonra gelirsen, ya da uyanırsan tekrar
Ne
kimseyi tanırsın, nede kimse seni
Paran
bile geçmez
Gider
tekrar uyursun,
Dört
nesilden sonra tanımaz kimse kimseyi
Yedi
nesilde kalıtsal bile kalmaz artık
Ellili
yaşlardı önce İhsan amca vefat etti
Sonra
altmış yıl yatalak olan ablası
Evladımdan
sonra gideyim diye dua eden seksenlik annesi
Sonra da
kayınvalidesi, hepsi aynı evde yaşardı
İhsan
amca eşini de Kızılay'a emanet etti
Son
ziyaretimde çok mutlu oldu Aliye teyze
İyi
bakılıyorum dedi kendi evimde, yad ettik eski günleri
Beypazarılıydılar,
etli yaprak dolması sarardı sık sık
Torunlarım
dediği çocuklarıma,
Hac
sevabı kazan İnşallah,beni ziyaretinle demişti en son
Hiç
unutmam, Kıbrıs çıkartmasıydı, kardeşim askerdi
Üzüntü,korku
merak zirvede
Aliye
teyzemin annesi çağırdı ve dedi ki bize
Sakın
korkmayın bu gece hep erenler kalktı ayağa
Gittiler
yardıma, başaracaklar bu işi Türk Askerlerim
Hayırla yad ederim onları daima
Kim bilir
belki yine buluşuruz, üç yüz yetmiş beş yıl sonra
Lakin ne
onlar bizi tanır ne de biz onları, insan unutandır zira
Anlattıklarım
değil masal, okur belki merak eden
Kıssadan
hisse almak isteyen
eminnur güler acar