.

.

.



Yanardağın önündeyim. Dehşetli lavlar sağa sola uçuşuyor. Düştüğü yerde yangınlar, aktığı yerde hayatı sona erdiriyor, yakıyor… Emniyetli bir yerden bu dehşeti seyrederken düşünmedim değil acaba cehennem böyle bir şey mi? Bu seyir kimilerini büyülüyor, elinde fotoğraf makineleri resimler alıyor. O anlarda toprakta hangi böcek hangi hayvan yanıyor kim bilir, düşünmüyor. Ölen bu dünyadan ayrılıyor ve o resim karesi bir anı olarak kalıyor…Kim bilir yılın fotoğrafı da seçilir ve çekene şöhret ve para da kazandırır!  


Bir kazan kaynar gibi… Salça yaparız, pekmez kaynatırız… Onunda parçacıkları lav gibi sağa sola sıçrar. Tenimize dokunsa deriyi yakar, ah of deriz bir an. Lavlar tencerenin kenarına çarpar ve yeniden fokurdamaya başlar. Kimse bu manzarayı yanardağ manzarasına benzetmez, resmini almaz, sadece yenecek doyuma gelmesini bekler. Çiledir, iştir sonuçta… Kimse bu kazanın içindekinden servet ve şöhrette kazanmaz. Sıradandır işte.


İnsan ölene kadar böylesi neler yaşar, tanık olur… Ancak hiç bir zaman görüntüyü bir cehenneme benzetmez. Ders alacak bir görüntü olmaz. Nasıl olsun ki, tene dokunma bile sıradandır, yaptırımı yoktur, acı verse geçicidir… Kimse, bu cehennemi yaşatan günahlarından da ders almaz. Her günah kraterde kaynayan ateş gibidir. Ne zaman lavlarını dışarıya atar, etrafına ve kendisine zarar verdikçe bunun yakıcılığını anlamaya başlar, pişman olur. Onu söndürecek telafi yolları ve su arar. Ancak itfaiyeci gibi kimse bu yangının sönüşünde yardım edene iltifat etmez. Belki de acır, belkide beddua eder belkide helallik vermez. Yalnızlığa sürüklenir. Ateşin yaktığı yerde karanlık, yokluk vardır, yaşam ise yoktur. Yanardağda ki lavların uçuşunu seyreder gibi seyrederim bu günahkarı. Onun resmini çeken, arkasından dedikodusunu yapan ve çıkar uman kusur arayıcalar etrafına dolar taşar. Bu lafı yayan kişi, ünlenir… Toplumun günahsız ve en ahlaklı kişisi seçilir! Dünyada cehennem budur. Eğer insanın elinde başkasını cehenneme atmak lüksü olsaydı herhalde dünyada yaşayacak insan kalmazdı.


Öldükten sonra insanda cehennem korkusu olmasa, dünya günah çöplüğü olur, yangınlar ve lavların uçuşu her yeri sarardı. Rabbimin rahmeti ile bu ibretlik görüntüler ve dehşet veren korkular insana sergileniyor. Rabbim kimseye uyarmadan cezayı hak görmüyor. Hatta öyle pişmanlıkları ve tövbeleri affediyor. En doğrusunu yaşaması için zaman tanıyor. Yaşamın içinde Allah’ın nizamı kullara asla gizli değil. 


Yanardağ hep olacaktır, kaynayan kazanda… Yaşam tercihlerini seçerek her asırda yine doğru ya da yanlış tercihlerle insan yaşamına devam edecektir, ta ki bir tek kişi dahi Allah’a ibadet etmeyene kadar, kıyamete kadar…


Saffet Kuramaz

( Yanardağ Hep Olacaktır, Kaynayan Kazanda başlıklı yazı safdeha tarafından 23.05.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu