.
.
Bazen öyle yaşananlar vardır ki,
Para versen alamazsın, yorar ki…
İnsan ruhu böyledir yok benzeri!
Pürüzsüz çam ormanında yaşarsın:
Yaylasında her an nefes alırsın,
Düşünmeden yeşiline dalarsın,
Ot rengine sadık, görsen fıtratı!
Senden bana yansır annem aynana
Gördüklerim böyle özel ve güzel!
Giyer gibi Hint kumaşı bedende
Görmediğim zarafet bu incelik,
Doğasında az rastlanır bir çiçek
Zevkle uçar üstünde her kelebek
Korkmadan, hiç dokunmadan, dilse lal…
Kaynaktan su içer gibi hep berrak,
Kalbimde sır, gezsem güldür otlak
Sallandıkça muştu verir oturak
Ayağımı yerden keser hatırı!
Sevgin gönül ağacımda asılı,
Meyveleri bol gözümde dolaşır!
Yakalayıp yedim mi söz alışır
Buram, buram tadı cennet kokusu!
Alışırım bu muştuya esaslı…
Ah… Özlemin dağlar aştı, şaşkınım
Ölmeseydin, olsaydın hep yarınım…
Boynum bükük gezerim, çok dalgınım
Mevlam böyle yazmış kader ayarı!
Yazın ortasında düşer kırağı
Üşürüm çok, sevginsiz buz bayağı
Ecel gelse yalan olur her düşü!
Asumanda benim gibi hüzünlü
Dökmez Nisan yağmurunu, tütsülü
Özlemin kor, hiç sönmüyor ki narı
…/ Vuslat diye diye feryat figanım!
Saffet Kuramaz