Aşk dediğin gem vurur, sevdiğim böyle akla,
Neden çıkılır yola, dizginsiz bir kısrakla ?

En haşin rüzgarları alarak terkimize !
Güneşten de güzeli düşürüp önümüze...

Neden unuturuz hep, dün de gördüğümüzü,
Kaç kere aldanıp da, yıkarız yüzümüzü...

Bir kez yola çıkınca, istesem de duramam,
Bulutlar seyre durur, aşkımı sırılsıklam...

Önümüze çıksa da, zehirli bir engerek ,
Her defasında derim; "yolcu yolunda gerek"...

Bilemez yolculuğu, insan yola çıkmadan ,
Gidilir gündüz gece, hiçbir şey anlamadan...

Kavuşulamasa da, açılır yollar yara !
Ancak bir yara değer, hasret kalmak diyara...

Her gördüğün yar olur, her toprak diyar sana,
İçilir aşk şarabı, zamansız kana kana...

Güneşte konuk olur, ay'da kalır bakışın ,
Dünyayla birlik döner, senin değildir başın !...

Sonunda yolculuğun sallanan bir el kalır,
Kolun kalkmaz vedaya, yen içinde kırılır !

Herşeyi hazmeder aşk, kapalıdır riyaya,
Artık dağıttıkların toplanmaz biraraya...

Gönlün çöle dönerken, seni kimler karşılar ?
Gömülür sesizliğe, içinde ki çarşılar !...

Seni eylemez olur, kulağı sağır dağın ,
Son kez kişner boşluğa, yalnız kalan kısrağın !





( Kişneme başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 23.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu