Bir ülkenin sosyal güvenlik kurumu, o ülkenin yaşam kalitesinin en somut göstergesidir.. Kurum, varlığını sağlayan, bir zaman mükkelefi olan kişiye sağladığı imkan ve şeraitle, kendisi mükellefe dönüşür.. Kendi mükellefiyeti de yaşlılıkta verdiği bolluk, ülkemin standartlarının yüksekliğini gösterir. Vermediği sürece yada  vermemek için çareler ürettiği sürece bataklığa dönüşen yaşam alanındaki bizzat sivrisineklerin de dahil olmak üzere tüm kötülüklerin kaynağı kurum olur..
Doğru yönetim şartları, zarar üretmeyen ve vatandaşı kollayan ona refah sunan, huzur sağlayan kamu yönetiminin de ana omurgasıdır..
Kötü yönetime, iyi şartlarda dayanmaz.. Ne kadar kural koyup, olağan üstü iyi şartlar geliştirsenizde liyakattan yoksun, ağzının SALYASInı ceket kolu ile silen, kıçının değdiği yerden güçünü alan, beyin gücünü ve yüksek standartlı eğitimi küçümseyen, marka okulların mezunlarını benden değil diyerek devre dışına itip, her Ergin erkek Müslümanın görevi olan" iş "adına okullar acıp mezunlarını, sadece okul adı ve menşei ne göre yetkilendirdiğinizde, tablo ortaya korkunç olarak  çıkar.. 
Emek sarfetmeden,aileden başlayıp okuduğu okullarla şekillenen  kültürden bihaber, eşkiya ya eş değer, kendiliğinden yetişen kimselerin kadrolarında Hukuk şekilsel olarak var olsa da öz de anlamını yitirip, ayak bağındam başka bir şey ifade etmez.. Hukukun olmadığı bir yer de can mal da dahil hiç bir hukuki güvenlik varlık ve standartlarından bahsedemeyiz..
Kendiliğinden yetişen ağaçlar düzensiz yapı ve şekil bozukluğu içerisinde bile olsa verdiği oksijenle, diken ve dalları ile koruduğu tek kanadı kırık kuşların  varlığını koruyarak, arıya bal özütünü vererek, kökleri ile yapıştığı toprağı yağmura ve yele teslim etmeyerek, hava-nem ve yağmur meteorolojik olaylarıma katkı sağlayarak insanlığa hizmet eder.
Kendiliğinden yetişen insan kadar zararlı bir mahlukat doğa da yoktur.. Anası onu 2 numaraya, 2 numarayı 3 numaraya büyüttürmüş ve yürüme şartlarını sağladığında sokakta arkadasının ensesine saplak indirmiş biraz büyük kişi gelince onun ensesine şaplak gelmiş  mektebi kendi basına gitmiş anası kapıda bir kere bile beklememiş, veli toplantısına babası hiç katılmamış okursa adam olur okumazsa eşek olur düsturu ile okumuş ve bulunduğu makamlara gelmiş "Hacı ağa " olmuşsa deyme keyfime.. Okudu ya aileden gelen eğitim onun gözünde sıfırdır.. Çünkü kendisi kişisel yetenekleri ve savaşçı ruhu ile oraya gelmiştir.. Okulun adı ve tarihçesinin ne önemi var.. Ona göre okul kimliği ve tarihsel bütünlüğünün hiç bir anlamı yoktur.. Açık öğretim iktisat ile SBF iktisat aynıdır.. Kendisi açık öğretimi bitirmiş ilişkide bulunduğu cemaat ve diğer baglantılı siyasi birliktelikler ile daire başkanı olmuştur.. Memuriyet derecesi için ilk girdiği, 40 yaşında aldığı açık öğretim diploması, onu yargı dairesinin bile Başkanı yapmaya yetmişse tarihi okullara marka okullara ne gerek var.. Hatta içten içe zamanında girmediği bu okullarında önü kesilmeli ve kalitesi bozulmalıdır ki kendisi gibi düşünenlerin önü açılsın..
İşte bu sebeplerden dolayı kıçın dayandığı yerin gücü, beyin gücünden önce gelir..
 Bu konjonktürde iyi okuldan mezun olmak handikaptır o sebeple de kötü yönetim, zararlı sonuçları doğurur.. Sosyal güvenlik kurumu iyi yönetilemediği için aclık ve sefalet e mahkum ettiği yaşlısına bakamaz baksa bile maaşına yeterli zammı veremez verse bile onu, yaşlısının kendisine vakfettiği gençlik yıllarını onun sayesinde bugünlere geldiğini görmeden verdiği zammı külfet gibi görür..
YA da çiftçisine bakamayan Tarım Bakanlığı, tüm kurumları 1 ni 10 yapan çiftçisini tefecilere teslim eder.. Destekliyorum dediği mazota verdiği destek aslında akaryakıt dağıtım şirketine verdiği doğrudan destektir.. Traktör  ya da makina ekipmanı diye verdiği üçün biri hibe şeklinde 40 boğum atılmış" hibe ve Krediler" traktör ve ekipmanı üretimine doğrudan destek için verilmiş  mali yardımlardır..Köyde Yaşlıya verdikleri yıllık 6 bin TL yi geçmeyen yaşlı maasları, sakat bakım ücretleri üretmeme si ve köyü "yaşlılar evine" dönüştürmesi için uyguladığı yanlış yönetimin sonuçlarıdır..
Vatan hainliği sadece Fetöcü olmakla pkk lı olmakla değil kötü Yönetmek de vatan hainliğine giden yolun gizli taşlarından dır..
Allah sonumuzu hayır etsin yöneticilerimizin göslerini ve kalplerini açsın.. Hukukun bittiği yerde işimiz Allah kalmıştır..

TORUN HALİLİ 
( Kötü Yönetim De İhanete Giden Gizli Yolun Taşlarını Döşer başlıklı yazı HALİLİ tarafından 17.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu