Gülüşünden Öptükten Sonra
Zaten gidişin süne bulaştırmıştı
Birde hasretinin çıngısı tutuşturdu
Bereketsiz harmanları
Karardı üzüldü yüzünün başakları
Kıtlığında duygularımın mecali kalmadı
Canım çok çekiyor seni
Kokun taze somun ekmeği gibi burnumda
Sabrıma işkence eden açlığına
Katık ediyorum
Koşarak giden
Zamanın bacağını kırıp
Aynı rüyada
Topallayan günleri birlikte yaşıyoruz
Yüzündeki hüzün gecesini
Batmayan bir sevinçle sıvıyorum
Gülücüklerin hep öğle on iki oluyor
Mutluluk sırıl sıklam terletiyor seni
Kahkahaların artığı ikindiler ile
Huzursuz mahalleler doyuyor
Bunları bir bilebilsen
Hiç uyanmazdın ama
Koynumdan bayat resmini çıkardığımda
Sen göz kapaklarını açıyorsun
Ben uçsuz bucaksız buğday tarlasında
Tebessüm eden bir çiçek tarlası görüyorum
Eğilip eğilip gülüşünden öptükten sonra
Kahvaltı için fırına ekmek almaya gitmiyorum
Sapsarı yüzüne kiraz reçeli döküyorum
Kıtlığında çoksun gibi
Tıka basa doyuyorum
(
Gülüşünden Öptükten Sonra başlıklı yazı
Kazım Gök tarafından
10.08.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.