Maşallah mahallesinde bir kız
lüle lüle siyah saçları
ayağında nalını
oynardı yağmur sularında
annesi çağırmasa açlığını bilmez
fırıncıdan bir parça ekmek alırdı
evine varmaksızın
akşama yakın Maşallah çeşmesinde
başlardı ellerini yüzünü yıkama telaşı
bir de bakkal Mehmet Amca vardı
renkli şekerler alırdı
mutluydu sakin hayatında
baharda uçurtmalar olurdu
rengarenk, gökyüzünde
özgürce uçardı bulutlar arasında
bir fırtına çıkar ansızın uçurtmalar
ellerinden çıkardı
bir ağaç dalında son bulurdu özgürlükleri
uzaklaşırken eski mahallesinden
hatıralarını yükledi sırtına
bir burukluk vardı
yıllar sonra avare akşamların birinde
uğradı eski mahallesine
bir adı bile yoktu artık
her akşam üstü
ellerini yüzünü yıkadığı çeşmenin
artık Maşallah mahallesi yoktu..