Bir eylülde,
Kurtuldu Uşağım.
Önce süvariler girmiş,
Ulu caminin önünden.
Yanan ,
Yıkılan bir Uşak,
Bırakmışlar geriye.
Yokluk bir taraftan,
Açlık bir taraftan.
Özgürlük var ya,
O daha mı kıymetli canımızdan.
Her sene kutlardık,
Belediye önünde.
Ben ,
Trabzonlu Osman çavuş.
Hulusi Kentmen gibiydi.
Asker elbisesi o kadar yakışırdı kendine.
Tabancası belinde,
Fişekleri göğsünde,el bombası kemerinde.
Yürürken o yaşardı o günleri anlardık.
Küçük ellerimizle ona alkış tutardık.
Akşam,
Fener alayı olurdu.
Kaçardım dedemin evinden.
Sevinçlere,
bayrama ortak olmaktı düşüncem.
Anlatırdı o günleri yaşayanlar.
Bitmezdi hiç hikayeleri.
Sonunda parlardı gözleri,
Gözlerinin önünden geçerdi filim şeridi gibi.
Şahitti Ulu camideki ağaçlar,
Görmüştü vahşeti onlarda.
Özgürlük rüzgarını onlarda severdi.
Yapraklarıyla sanki el sallardı.
Ey Ulu Kurtarıcı,
Ey askerlerim.
Hürsem sayenizde,
Sizi ne kadar ansam,dua etsem azdır...