Bu gece yer mi fâni gök mü artık ezeli ? Hangi kesitten baksam aklıma sığmıyor gün Bâtıllar had safhada günâhlar cerbezeli Bundan mı saatlerdir bir türlü doğmuyor gün ?
Kudretle yazılıyor semâvâtın kaderi Yıkılıyor caddeler külliyelerden ırak Kutsallaştıkça dilde putlar, sihir ve peri Zelzele-i kübrâyla oluveriyor çorak
Azâbla mühürlenmiş kalplere hâkim keder İçlerindeki kinden sızıyor yollara is Ömür sermâyeleri sayılıyorken heder Asr-ı âhir deminde altın çağında nefis
Şavkıyan güneş değil gündüzün özü kayıp Zaman ızdırabından sıyrılıyor âniden Tüm günahlar âşikâr gözler önünde ayıp Siliniyor mahlûkat hayat denen mâniden
Dağlar düz duvar gibi taşlarda boğuk sesler Kavruluyor insanın riyâya dönük yüzü Ne ana evlat görür ne koyun kuzu besler Ehl-i fesat içinde can veriyor gökyüzü
Bu hangi iklimdir ki toz dumana döndü yer ? İblisâne niyetler oluyor yerle yeksan Rahmân'ın vaadini unutmasaydı eğer Tam da bu vakitlerde helâk olmazdı insan
( Zelzele-i Kübra başlıklı yazı GÜŞTA tarafından 9.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.