1
Gözlerim
sabıkalı, yüreğim müzmin mahkûm,
Esaret ta
ezelden, sezilmiyor Hâkim Bey.
Hala
avuçlarımda, misafir bekler ruhum,
Dudaklarından
düşsem, üzülmüyor Hâkim Bey.
Mesafeler
öteden, koştum geldim huzura,
Ömrüm boyu
bir vakit, konmamışım hazıra,
Benden
kaynaklı olay, gelmemiştir zuhura,
Belayı
istemezsen, yazılmıyor Hâkim Bey.
Her hakkı
mahfuz bildim, saygıda kusur etmem,
Toplasam
her yanımı, onda bir küsur etmem,
Bir acizim
köşemde, asi bir unsur etmem,
Dilim küfre
kilitli, çözülmüyor Hâkim Bey.
Çoğaldı
dalkavukluk, başa çıktı ayaklar,
Kıymetli
ağaç oldu, şu bildiğin kavaklar,
Üretmeden
köşeyi, dönecekmiş aylaklar,
Karışmış
içimize, sezilmiyor Hâkim Bey.
Geceler
karanlığı, suretiyle boğarken,
Sabahlar
uzletine, yalın kılıç doğarken,
Yağmur bile
toprağa, vefasızca yağarken,
Şu ölmüş
insanlıkla, kızılmıyor Hâkim Bey.
Ne zaman
kirpiğimi, kapatsam şu zamana,
Zeval gelir
bilirim, göğsümdeki imana,
Elbet
sabretmek düşer, en şerefli insana,
Şeref öyle
tuvale, çizilmiyor Hâkim Bey.
Unutmuşuz
Hâkim Bey, almaya utanırım,
Hak getire
insanlık, gülmeye utanırım,
Şöyle tövbe
etmeden, ölmeye utanırım,
Çiğnemezsen
nefsini, ezilmiyor Hâkim Bey.
Âdem olup
göğüsle, üstesinden gel zorun,
Musibet gelse
bile, diyorum hayra yorun,
Dört yanımız
badire, her yanımız bir sorun,
Memlekette
sefayla, gezilmiyor Hâkim Bey.
Âdem
Efiloğlu