NASILSIN
Şaşkın
ve muzdaribim, seveni sevmek varken
İstemeden
söylenen söze neden küsülsün?
Biz
hasret ateşinde boşa yanmadık derken;
Ayrılık
depremiyle kalpler neden sarsılsın?
Beni boş ver şimdi sen, söylesene nasılsın?
Ayrılık
cezası mı günahıma mahsuben
Bana
verdiğin ceza? Buna karşıyım kalben!
Yıllarca
özlemine alıştık kalbimle ben.
Bırak
yorgun yüreğim hasretinden kasılsın,
Beni boş ver şimdi sen, söylesene nasılsın?
Ayrılık
düşünmeyen yüreğim telaşlandı;
Veda
ile yorgun kalp ikinci kez haşlandı;
Hüzün
dolu şiirler dökülmeye başlandı;
Her
şiire bir ahenk, bir makam, bir usulsün;
Beni boş ver şimdi sen, söylesene nasılsın?
Sen
yoksun ya pek ıssız gittiğim tüm şehirler!
Sensiz
aldığım nefes ciğerimi zehirler.
Aşkla
doğdu şairlik, aşkla doğar şiirler;
Sevmekten
vazgeçersem boynum ipte asılsın;
Beni boş ver şimdi sen, söylesene nasılsın?
Sanma
ki senden sonra gün doğar bu mekânda;
Akşam
erken geliyor seni andığım anda;
Sanma
ki senden başka gül açar gülistanda;
Coşari’ye
son şiir, son şarkı son fasılsın;
Beni boş ver şimdi sen, söylesene nasılsın?
27.09.2021/Samsun
İbrahim COŞAR