İçiyorum;
avuçlarımdan taşan duru bir su gibi
Yana
yana… Kana kana… Doya doya…
Sen hiç
tükenmiyorsun
Yağmur
olup masmavi gülüşlerle damlıyorsun
İçimdeki sensiz
geçen zamana
Dağlara… taşlara…
Sokaklara…
İşte o zaman;
Gülmeyi doğuran sevinçli bir
tebessüme benziyor zaman
Bakışların
Yağmur
bakışların düşüyor aklıma
Gözlerinin
kıyısında yürüyorum
Kirpiklerinin
arasında uyuyorum her gece
Sevdalar
kuşanıp
Gülüşüne
yaslıyorum başımı
Baharlara…
Dallara… Yapraklara…
İşte o zaman;
Çocuklar gibi hoplayıp zıplayan sevdaya
benziyor zaman
Bakışların
Yağmur
bakışların düşüyor aklıma
Gözyaşlarına
tutunuyorum
Şiirlere…
Türkülere…
Yüreğimdeki
sensiz kuraklıklara damlıyor bakışların
Ellerimdeki
güle… Karanfile…
İşte o zaman;
Şiirlere… Türkülere… En çok da gözlerine
benziyor zaman
Bakışların
Yağmur
bakışların düşüyor aklıma
Dudakların
dudaklarımı yakıyor ansızın
Yürek
yürek seviyorum
Alev alev
yanarak öpüyorum
Yangın dudaklarını senin
Ellerini…
Gözlerini… Göz bebeklerini…
İşte o zaman;
Soluk soluğa kalan ezeli ve ebedi bir
öpüşmeye benziyor zaman
Haziran 2015