Şiir
mi? yoksa bir masal mı yazılan?
Yürüdü;
Denizin kıyısında yalın ayak adımlarla
İskelede; çok eski bir anıyla göz göze
bakışıp durdu bir an
İç çekip/ derin derin sustu
Çok çoook eski ayrılıklardan
İçinde saklı kalan birinin elini
tutarcasına
Gözlerini kısıp/ uzun uzun sonsuzluğuna
baktı denizin…
Durup dururken
Birden bire kapadı gözlerini
Soğuk oluşuna aldırmadı
Denize dalıp çıktı kadın
Sahile vuran balık gibi
Hiç kimseye aldırmadan
Eski bir anının kollarına bırakırcasına
Sırılsıklam, sırtüstü serdi kendini kuma
Yarasını tuza banarcasına/ derin derin/
kokusunu çekti içine denizin
Martı çığlıklarına kulak kesip
Rüzgâra karışan dalgaların sesini dinledi
sonra
Kalktı…/ eski bir acının hesabını
sorarcasına
Dikildi karşısına dünyanın
Hiddetle çatıp kaşlarını/döndü yüzünü
güneşe
Dalıp gitti…
Durup dururken
Birden bire kapadı gözlerini kadın
İç çekip/ derin derin sustu
Sevda şarkıları söylercesine
Eski bir plağın üzerinde dönüp durdu
sabaha kadar
Dans edercesine/ eski bir anının omzuna
yaslayıp başını
Rüzgârın kollarına saldı kendini
Dalıp gitti…
Durup dururken
Birden bire kapadı gözlerini kadın
İç çekip/ derin derin sustu
Kirpiklerinde yağmur ıslaklığı
Yüzünde kendine özgü; eski püskü bir
tebessüm
Kitap arasında kuruttuğu bir çiçeği
hatırladı birden
Dalıp gitti…
Durup dururken
Birden bire kapadı gözlerini kadın
İç çekip/ derin derin sustu
Büyük bir tutkuyla
Bir çiçeği bir sevgiliye uzatırcasına
Uzattı;
Eski bir anıya öptürdü dudaklarını
Dalıp gitti…
Nisan 2018