.../
Kaldırırsan başını bak, gök görünür mavi
Tek bir çıkar ummadan dilemekte saygılar
Kıyamete kadar hür, durur yerinde kavi!
İnsan nefes derdinde oysa, bitmez kaygılar
Mükafat, ceza alsa kalbi etmez tedavi
Sınav yüküyle ağlar, korku verir algılar…
/…
Başlamaz hiç bir olay yaşanmıyorsa sancı
Sebebe bağlanmış hal doğada buna razı;
Nisanda yağmur yağıp nimete bağlıyorsa
Güneş her karanlığın ardından doğuyorsa
Rüzgâr güçlü esince yağmur da yağıyorsa…
Dertler de, sıkıntı da dinip biterken acı
Kalbime bahşedilen rahmete ağlıyorsa!
Kulluk bilincinde ben, yaşattıkça sevgiler
Tövbeler olsun derken hayıradır kaygılar!
Karıncayı incitmez bu bilinç döngüsünde
Çile nedir de bilmez sabır öngörüsünde
Dile dolar övgüler, çıkmaz olur sövgüler…
/…
Vatan ten üzerinde ay ve şehidin kanı
Zamanı geldiğinde yapar dava hakanı!
Sebepleri olmadan gerçekleşmez ki dilek
Olmayınca da elde sıktıkça sıkar canı…
Bir gün yaşamış olsan da özgür bir kelebek
Düşman girse vatana nasıl bulur faydalar
Kabrinde sallanırsa anne göğsünde bebek
Gözünde büyütmez hiç düşman titretir zeybek
Özgürlüğün yolunda tükenmez bu kavgalar!
/…
Acı çeker anneler doğum anı beklerken
Acı damakta tattır yemeklere eklerken
Acıyla savaş hoştur umutları beslerken!
Acısız kişi der ki “Ya Rab unuttun beni!”
Eğlenmek değildir ki maksat anı eylerken…
Hak aşkına kul olmak yaşamaktır aleni
Acı yarsa dünyada dua, niyaz dilersin
Amaçsız yaşamaksa manasız-neyin nesi?
/…
Amelin olmuyorsa asla haram ve küfür
Vatan dediğin tene giremez asla üfür!
Dünya perdesi kalkar o an olursun özgür
Ne suçlu arar ne de şer içine batarsın!
Süper güç bilinirsin çağdaşlıktan, kültüre
Kılıcın keskin olur adaletle yatarsın
Namın devam eder şu cihanda habire…
/…
Kork yalama dilinden, tembellik, rehavetten
Kalbi doymayan açlık dolu şu hıyanetten
Çığlığını duymayan kulaktır, yok sanırsın
Çıldırtır arsız gurur, solduran delaletten!
Acı tattıkça şükret, et ki ringinde nakavt
Yoksa gerçek yokluğun içinde hem yanarsın
Hem de doymaz toklukta fazlasına banarsın
Gerçek acıyla yaşar zehir olur şu hayat
Dalgalanıp durup da boş hayale kanarsın…
/…
Kendini ararsın her yerde dokunsan yoksun
Her yerde başka izler gördüklerinde çoksun
Sığınacak yer arar, dersin neyse o olsun
Teninde nur ruhunda nur, aşkındır duyduğun!
Teslim olmuştur ruhun betin benzin soluğun
Mevla’mın seçtiği kul, kalpten ötede yolsun
Görünen beden değil bu tarifsiz gördüğün
Vesveseden uzaklaş, kuşkusuyla ördüğün…
/…
Acı muşta birleşmiş tadı bambaşka yemiş
Her makamında nice gerçekleşir diriliş
Sevgidir bahçesine düşer “Ben”siz serpiliş
Her noktasında biz, boy verdikçe harmanlanır
Var olmaz öncesinden meydana gelirken iş!
Zalimi görseniz ”Ah ne güzel denmiş kardeş”
“Pişman oldum Rabbim “der affet ne olur, yetiş!
Asla bırakmazdınız onu ama nafile
Ruhu teslim ettiniz hem kafile, kafile
Başka boyut sunulur yakıcıdır defile
Gerçek acı sunulur kavurur sonsuz çile…
Ne umut vardır artık ne de imdat sefile
Görecektir neyse o, dehşetli son sorgusu…
Saffet Kuramaz