Sessizlige Sarpa Yoran Sükun 2
Eskiden de faniye göcüp giden her yolcu, bir daha öyle veya
böyle tükettigi ömrüne geri gelesi ve görülesi degildi. Fakat degil midir ki,
nasil ve nicelerle yorulup yasadigi ve yasattigiyla ilgili alakali sevgi
saygiya ömrünü hayat devrini gezip dolasip icraat ve itibar ederek zenginlesen
mi; yoksa semirdikce oburlasan bencil bozuk gevsek oynak kopuk
paramparcaliligin sahsina müstakil
doyumsuz kanaatsiz oburlugunu doyurmakla akli fikri niyeti maksadi vicdani
kisiligi ve karakteri bozarak fakir fukaralasmis dirlik düzensizligin talan
tarumar mühendis mütahitliligiyle mi..? Burda ve bununla ölcüsür yüzlesir
hayatin neresinde nasil olup olmadigina dair insanlik öyküsü ve hikayesi. Ki
eskiden her faniye gidenin yerini ögrendiginden ögreten bilmis görmüslügün hasta
yataginda yahut ve hatta ölüm döseginde dahi aklina danisilp yurduna yuvasina
siginilan ilmi itibrliligi devralirdi.
Adsiz bir salaca savusup geciyor simdilari, herkesin vakti
zamanindan sonu gelmeyen ve yalniz sadece nesillerarasi toplumsal gelisim ve olusum seyrinin
bildik tanidik dogasina uygun kavga nizah
bunalim belirsizlik kargasa korku endise gibi catismaci bilinmezlerine degil,
kundaktan mezara istisnasiz herkes bu sitemler mutsuzluklar ve memnuniyetsizlikler
cölünde ve corakliginda sonsuz ölümleri tekrarlayan kokusmus cürümüs cökmüs ve sayisiz
kimliksizligin yapay zeka katman ve hücrelerinde ren yankilara depolanmis
saklanir görünür vaziyet ayaz seyirleri, bagimli- güdümlü zavalliliklari, soyut
bildirimleri, soguk uzak ve yapay avuntulari görünüp saklanan tükenisin kisir
döngü telasini yormakta ve zibil hasilatini toplayip biriktirmekte.
Oraya konuslandirilmis ve konulmus, ordan almadikca da `hangi
vaktin zifir araliginda benden küstün biktin usandin siyrildin savustun göctün
gittin ` sorusuna yalnizligi ve yabancilasmayi basbasa bogup birakan i bütün
eziyet ve kargasa yoksulluguyla kisinin kendi iradesine kalmamis ölümlerden
ölüm begenmeye herkesi zorlayan ve nasil nerden hangi cirpinislarsa olursa
olsun, cagirinca hicbir zaman icin bir daha özüne aslina dogal dünyasina ve
özgün insanligina dönüp gelmeyen, cevapsiz sorularin ve cözümsüz caresiz
sorunlarin hasilatidir bu adsiz salacali calkanti ve zibil toplayip biriktiren didinti.
Etrafini sarip kusatan ve yeri konumu tanimlanamayan cikissiz
bogumlarda degisim dönüsümlerin mecburu mahkumlugunu harcayip tüketen pazar kölesi
ve piyasa unsuru olarak, ulasimsiz iletisimsiz sarmal ahginda dogar dogmaz girdigi
giristigi ve bir daha ölse tükense dahi
icinden asla cikamadigi yarislarin hergün
katlayip cogaltan artirimlarla hic bitmeyen hincini, öfkesini, kahrini,
belasini, derdini, gerilimini, catismasini, korkusunu, kabusunu, aidiyetsizligini,
sevgisizligini, yalnizligini, kimsesizligini itibarsizligini,
istikrarsizligini, kovulmuslugunu, kültürsüzlügünü, ecimsizligini,
güvensizligini ve say say sonu gelmez mutsuzluk matemleriyle örüp donatan
carmihlara gününü güncesini ölüp üzüldügü zehir zikkimlarla dalasip bogusan beyan
edip asarak; nesiller arasi dengesini düzenini bozmus kaybetmis köksüz
-dayaniksiz kopuklukta artik her ölen topragina has IHTIYAR ZAMAN insani, aklini
fikrini yolunu yordamini kaynagini
güvencesini inanip danisilan bütün degerler toplamiyla ne ardina siginilacak
cira ne de penceresinden bakinca yeri yurdu simsicacik cagrilara davet yeryzü
diyarini evi barki obasi ve ocagi olmaktan cikarak, kendinden sonrasi ve devami
olmayan bilinmez belirsizliklere sanki herkesin kendi salacasini bizzat kendi
katilimiyla ugurlayip yollayan matem mirasi gibidir.
Ve sisli dumanli tarla düzlükleri meseli yamaclara ve mor duvakli
daglara derelere, bakiiip durmakta baglar bahceler yolundan; ve mezarligin ayak
ucundan; penceresi bulanik kapisi duvari sessiz evler, minderi toplanmis sediri bozulmus selesi asmasi
seklemi sehimi zavar ve hozan, cirasiz ocaksiz avlular sekmeler ve haneler.
Seyfi Karaca………Kasim / 21
(
Sessizlige Sarpa Yoran Sükun 2 başlıklı yazı
Yeldegirmeni tarafından
11.11.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.