Bizler aynı sokakta meslek aşkı ile ticaret yapan on on beş ayakkabıcı esnafıyız... Kardeşlerimin çoğu ilkokul ya da ortaokul mezunu, bir kaç tane de bizim gibi lise ve üniversite okuyanlar var. Bizim meslektaşların çoğu gazete alıp da okumaz. Alırsa da ucuz olan magazin gazetelerinden alır ki uyduruk kaydırık haberleri okusun, bir de cıbıldak hanım resimlerine baksın... Ben de günde iki üç gazete okumazsam rahat edemiyorum. Bir tanesini satın alsam, diğerlerini de İnternetten okuyorum...
Okuduğum gazeteleri kesinlikle çöpe atmam, bir yerde saklarım, biriktiririm... Atasözünün tecellisi bir bakıma ''Sakla samanı gelir zamanı.'' geliyor da bir zaman sonra... Benim her gün gazete aldığımı bilen esnaf kardeşlerim, sırayla bana gazete almaya gelirler... Bir gün Yasin adamlarını gönderir, gazete ister, başka bir gün Apti abi gelir gazete ister, başka bir gün Ömer Kardeşim gelir gazete ister. İyi de kardeşim arada da siz alın, gazete... Iıııııııh! Almazlar... Nasıl olsa alan Ahmet abileri var aslan gibi...
Tabi anlamışsınızdır, istedikleri gazeteler bir gün iki gün önceki kullanılmış gazeteler. yemek yerken masalara seriyorlar... İyi de arkadaş size gazete vere vere ben de gazete kalmıyor. Biz de yemek yiyoruz kardeşim...
Bazen de aramızda gazetelerle ilgili espriler havada uçuşur... Apti ağabey ''Bak gazeteleri veriyorum sana, kullandıktan sonra yıkayıp bana geri getir ağabey.'' O da ''Hiç merak etme Ahmet 'çiğim kargo ile gönderirim.'' der, kahkahalar havada uçuşur...
Mutlaka her gün bir ya da iki, bazen üç bile oluyor gazete isteyenler... Gelin bakalım ''Aaaamet Aaabi gazete var mı gazete?'' Olmaz mı olmaz mı? ''Size Tutto Sport ya da Le Figaro vereyim'' Şaşırırlar... O da ne dalga geçme Abi... Olmadı La gazetta Della Sport vereyim ya da Süddeutsche Zeitung hatta durun çok ısrar ederseniz, Financial Taymıs filan da almaz mısınız? Böyle sürer gider işte bizim gazete muhabbetleri...
''Oğlum gazeteleri yemek yerken serince okunan yerleri üste gelsin de biraz bakar okursunuz, hatta köşe yazılarını üste getirin, biraz kültürünüz artsın emi benim canlarım.'' Hemen de yerine getirirler dediklerimi, benim canım meslektaşlarım. Yok yahu, ne geri verirler, ne de yemek yerken gazetelere göz atarlar... Yemekleri yer direk çöpe atarlar...
Bu benim ikinci el gazete işi o kadar meşhur oldu ki inanamazsınız. Artık tanımadığım meslektaşlarda geliyor zaman zaman ''Aaaamet Aaaabi bize de ara sıra gazete ver.'' diye... Ben gazete mi doğuruyorum arkadaş, hepi topu günde bir tane gazete alıyorum, siz her gün üç kişi beş kişi gazete istemeye geliyorsunuz... Yok arkadaş, yok bundan sonra isim yazıp sırayla vereceğim gazeteleri isteyene, bütün meslektaşlara duyurulur...