Yasemenim;
Yaralı bir buluta sardım gözlerimi
Son gözyaşı henüz düşmeden toprağa
Beraber ağladık kuzey yarım kürenin
kalbi İstanbul’da
Suskunluğumu bir bülbül ile paylaştım
Gözyaşlarımı kızkulesiyle…
Yasemenim;
Gerçeklere sarılıp uyuması çok zor
Çok zor gerçeklerle uyanmak
Acının her boyutu vurur nabzına
Aşkın son kırıntıları ölür yaşlanan
hücreler gibi
Yıkılan kalelerden düşer sevdanın
sancağı
Lodosun ihtişamına boyun eğerken
Susarız koca şehirle birlikte…
Yasemenim;
Aklımdan çıkmayan gözlerinden
geçiyorum
Son mermisine ağıt yakan avcılar
misali
Ölümü öldürüyor vuslatın
Oysa hayata başkaldıran isyanlarımı
Müebbet yediğim bakışların bastırıyor
Ellerin demir parmaklıklarım
Dudakların gardiyanım oluyor
Ne zaman uykuya dalsam…
Yasemenim;
Aşkını kirpik uçlarımda demledim
Yangınıma su taşıyan gökyüzüne minnettarım
Acımı taşıyamayan aortlarımda
büyüttüm özlemini
Temmuzda üşüdüm, Ocakta yandım
Seni düşündükçe emmekten kesilmemiş
Çocukları kıskandım
Artık içimdeki celladı
Aşkına ısmarladım…
Yasemenim;
Yüreğimi söküyorlar acımadan
Haydi dön
Bakışlarım ağrıyor aşkından…
Âdem Efiloğlu