Anatoly Moskvin 1966 yılında Rusya'nın en büyük beşinci şehri olan Nizhiny Novograd'da dünyaya geldi.
Henüz 11 Yaşındayken katıldığı bir cenaze töreninde kendi yaşlarındaki bir kız çocuğunun cesedini öpmeye zorlanması onda büyük bir travmaya sebep olmuş olmalı ki ileride tarihin en büyük sapıklarından biri halinde geldi.
Evet.. bugün bir sapıktan bahsedeceğim sizlere ama bizde maalesef sapık deyince akla hemen cinsi sapık geldiği için en baştan açıklayayım: Anatoly Moskvin bir cinsi sapık asla değildi. İşin ilginç tarafı o bir bir dahiydi. Evet evet dahi bir bilim adamıydı Moskvin.
Moskova Devlet Üniversitesi Filoloji fakültesinden mezun olduktan sonra, Moskvin akademik çevrelerde kendisini tanıtmaya başladı. Akademik ilgi alanları Kelt tarihi ve folklorunun yanı sıra diller ve dilbilimdi. Moskvin'in mezarlıklara, defin törenlerine, ölüme ve okülte derin bir ilgisi vardı. 60.000'den fazla kitap ve belgeden oluşan kişisel bir kütüphaneye ve büyük bir oyuncak bebek koleksiyonuna sahipti.
Moskvin genelde yalnız bir hayat sürdü. Hiç evlenmedi. Hiç bir kız arkadaşı olmadı. Ailesiyle yaşamayı tercih etti. Alkol ve sigara içmekten hep kaçındı.
Nizhny Novgorod Linguistic University'de Kelt çalışmaları alanında eski bir öğretim görevlisi olan Moskvin, daha önce Yabancı Diller Enstitüsü'nde çalışmıştı. On üç dil bilen bir filolog, dilbilimci olan Moskvin, tümü akademik çevrelerde iyi bilinen birkaç kitap, makale ve çeviri yazmıştır. Moskvin ayrıca zaman zaman gazeteci olarak da çalıştı ve yerel gazetelere ve yayınlara düzenli olarak katkıda bulundu. Kendisini bir "nekropolcü" olarak tanımlayan Moskvin, Nizhny Novgorod bölgesindeki yerel mezarlıklar konusunda uzman olarak görülüyordu.
2005 yılında, bir akademisyen ve yayıncı olan Oleg Riabov, Moskvin'i Nizhny Novgorod Oblastı'nın ( Eyaletinin ) kırk bölgesindeki 700'den fazla mezarlıktaki ölüleri listelemesi için görevlendirdi.
Moskvin, 2005 ile 2007 arasında, bölgedeki 752 mezarlığı denetlemek için günde 30 km yürüdü. Bu yolculuklar sırasında su birikintilerinden su içti. Gecelerini samanlıklarda ve terkedilmiş çiftliklerde geçirdi ya da mezarlıklarda uyudu. Hatta bir geceyi bir tabutta cenaze hazırlığı yaparak geçirecek kadar ileri gitti.
Moskvin, kapsamlı seyahatlerinde bazen vandalizm ve hırsızlık şüphesiyle polis tarafından sorgulandı, ancak akademik kimlik bilgilerini ve amacını açıkladıktan sonra asla tutuklanmadı veya gözaltına alınmadı.
2008 yılında Moskvin, Nizhny Novgorod mezarlıklarının tarihi hakkında gazetede yer alan kapsamlı bir dizi makale yazdı.
2011 Yılına kadar Moskvin ile ilgili bir takım şüpheler vardı ama 2 Kasım 2011'de, Nizhny Novgorod ve çevresindeki mezarlıklarda meydana gelen bir dizi ciddi saygısızlığı inceleyen polis gözlerini yine Moskvin'e çevirdi.
Evet. Bu sefer olay büyüktü zira pek çok mezar açılmış ve içindeki cesetler ( ki hepsi çocuk mezarlarıydı ) kaybolmuştu. Ayrıca mezar taşlarının ya da mezar taşlarına eklenen kime ait olduğuna dair plakalar da yok edilmişti. Olayı araştıran polis bu sefer akademik kimlik filan dinlemedi ve Moskvin'in evine girdi ve gördükleri karşısında adeta dondu kaldı.
Polis ne mi görmüştü Moskvin'in evinde?
Bunu az buçuk tahmin edebilirsiniz her ne kadar bu bölümde yazmayacak olmasa da. Ancak daha ilginç olanı bu durumun nedenleri idi.
Gelecek bölümde inşallah.
(
Dahi Bir Sapık--1. Bölüm-- başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
24.02.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.