hayatların içinde yalnızım ama
ölemiyorum, hayatım beni bağışla
hayat
en derin kabusundayım kalbimin
hissizlik tımarhanesinin en uçtaki odasındayım
yatağımın üzerindeyim başka bir şey yok
benimle alay eden duygular ve rutubetten başka
görünüp görünüp kaybolan sevgilerde olsa
''ışığı açar mısın?'' diyebileceğim kimse yok
keşke yalnız bunun için sevseydim seni
ölüm
iki yanağının tümü bir oyun hamuru
nergislerin üzerine dökülmüş badem gözleri ağlatıyor
güldürüyor, yaprağından sıyrılıp gonca gibi açan dudakları
sessiz sakin bir doğa ve görünürde bir şelale gibi
güneş var üstümüzde suyuna çarpıyor
ve beliriyor gölgesi ağacımın
bin yıllık bir çınar ağacı gibi
hayat suyunu bulduğumu varsayıyorum
keşke yalnız bunun için sevseydim seni